Bir insanın hayatta başına gelebilecek en kötü şey, bir kara yalana ya da kötü bir iftiraya maruz kalmaktır.
Haziran’ın ilk günleriydi. İşletmekte olduğum otelin resepsiyonunun bir kenarında, maskem takılı vaziyette, gelen rezervasyonları işliyordum. Saat 20.30 sularıydı. Yaşları 30 civarında iki genç geldi. 1 gece konaklamak istediler. Gece görevlimiz, konuklarımızın nüfus kayıtlarını aldı. Gelenlerden birinin maskesi yoktu. Kendisine bir maske verildi. Ateş ölçümleri yapıldı. İşlemler tamamlandı. Oda anahtarlarını teslim ettik. İçişleri Bakanlığı Kimlik Bildirme sistemi üzerinden kayıtlarını yaptık.
Odalarına eşyalarını bırakan konuklarımız 5 -10 dakika sonra alışveriş için dışarı çıktı. Aradan 10-15 dakika geçti, geçmedi otelin kapısında resmi kıyafetli polis memurları göründü. Her biri bir köşeyi tuttu.Beni ve gece görevlimizi dışarı davet ettiler. “Şöyle dur, böyle dur” gibi söylemleri bizi ürküttü. Şaşkın şaşkın birbirimize bakarken, “ Şu numaralı odada kalan şahıs oda da mı ?” diye sordular. “Dışarıya çıktılar” dedik. “Peki telefonları var mı?” diye sordular. Var dedik ve ancak o andan sonra ne olup bittiğini öğrendik.
.JPG)
FİLYASYON SİSTEMİ ÇALIŞIYOR
Şahıs meğer Korona Takip Sistemine göre hasta görünüyormuş.
Çok şükür Allah’a ki konuklar alışverişten çabuk döndüler. Görevliler, kendilerine otelin dışında birer sandalyeye oturmalarını rica ettiler. Ardından durumu anlattılar. Konuğumuz; gayet sakin bir şekilde artık hasta olmadığını, iyileşip taburcu edildiğini, olayın üzerinden bir buçuk ay geçtiğini ısrarla anlattı. Polisler savcılık takip sisteminden uyarı aldıklarını, kendisini ambulansla hastaneye götürmek zorunda olduklarını belirttiler. Yarım saat kadar sonra gelen ambulansla sağlık görevlileri nezaretinde Foça Devlet Hastanesine götürdüler. Bir saat geçmemişti ki sevindirici haber geldi. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden bir komiser konuğun korona hastası olmadığını bildirdi.
Takip sistemine takılan konuğun;
1. Testleri negatif çıkmış.
2. Bir buçuk ay önce tedavi edilip sağlığına kavuşmuş. Taburcu edilmiş. Ancak; hasta takip sisteminden düşülmemiş.
Bu talihsiz olay bu nedenle yaşanmış.
Sisteme gerekli kaydın düşülmemesi hem bize hem dinlenmek için gelen konuğumuza nasıl bir ruh hali yaşattı düşünün. Biraz empati yaparak, Foça’ya gezmeye gelen bir konuğun neler yaşadığını hissetmeye çalışalım. Yaşananların ne kadar çok can sıkıcı olduğunun farkına varalım.
Dedikodu Yalan İftira İş Başında
Gelelim bize;
1- Hijyen kurallarını en yüksek seviyede tutan ve uygulayan,
2- Konuklarını daha girişte Sağlık Bakanlığı ruhsatlı dezenfektan ile hazırlanmış dezenfektan paspas havuzundan geçiren; hemen yanı başında ayak ile kumanda edilen aparat ile el dezenfeksiyonu sağlayan;
3- Dezenfekte noktasında ateş ölçümü yapan, maske veren; ek olarak kolonya ile bir kere daha ellerin dezenfekte edilmesini sağladıktan sonra, konuklarımızı aynı şekilde ULV cihazı ile dezenfekte edilmiş odalarına yerleştiren otelimiz hakkında ; sırf o akşam prosedürün uygulanması ve konuğun ambulansa alınması esnasında, olaya tanıklık eden ama akıbetinin de ne olduğunu öğrenme gereği duymayan kişiler, otelimizde korona hastası bulunduğu dedikodusunu yaymaktan çekinmemişler, bu konuda vicdan azabı da duymamışlardır. Aslını bilmeden, ince eleyip sık dokumadan ortaya attıkları, eskilerin tabiriyle kara bir iftiradır. Nitekim orası onlarca insanın ekmek teknesi ve iş istihdam alanıdır. Neredeyse yarım asırdır Foça turizmine yüzünün akıyla hizmet vermiş bir işletmedir. Ne diyelim dedkoducuyu, iftiracıyı Allah ıslah etsin.
4- Ayrıca hal, zaten dedikodu yapanların yaydığı gibi olsaydı, Emniyet Görevlileri gereğini yapıp hemen karantinaya almazlar mıydı? Oysa otelimiz açık ve şükür Allah’a ki konuklarımız da eksik olmuyor.
Dikkat! Bu Olay Diğer İşletmelerin Başına da Gelebilir
5- Bu olaydan çıkarılabilecek bir ders de şu olabilir: Bir turizm beldesindeyiz. Bu yaz benzeri durumun başka işletmelerin de başına gelme olasılığı yüksek. Belki kamu görevlileri kurumsal işletmelere sivil kıyafetle gelebilir ve etrafın dikkatini olabildiğince az çekmeye özen göstererek süreci yürütebilirlerdi. Hasta ve hasta psikolojisi açısından çok önemli olan bu durum, kurumsal işletmenin itibarı bakımından da yeterli derece de önem arz ettiğini düşünüyorum. Ama olmadı, olamadı. Netice itibarıyla yaşanacaklar varmış, yaşadık.
6- Halbuki doğruyu öğrenmek için telefonun tuşlarına basmak yeterli olurdu. Foça Emniyet Müdürlüğü’nden veya Foça Devlet Hastanesi’nden en doğru bilgi edinilebilirdi. Böyle bir imkan varken, bu yalan, yanlış, kulaktan dolma şeyleri birinden alıp başkasına aktarmak bence hiç doğru değil.
Kara Yalan İnsan Koynuna Giren Bir Kara Yılandır
Eski insanlar burada da haklılıklarını bir kere daha kanıtladılar. Kara yalan, insan koynuna giren kara yılan gibidir. Can yakar. İftira daha beterdir. Atarsın çamuru, iz bırakır. Kanıtı, delili, kesin sonucu belli olmayan olaylar hakkında ucuz ve basit dedikodu yaparken doğuracağı kötü sonuçlar ile insanları üzmemek ve vicdanları sızlatmamak gerekir.
Biz 40 yıldır her konuda şeffaf olan ve şeffaflığı savunan bir işletmeyiz. Bu nedenle bu konu daha fazla konuşulmasın diye hasır altı etmek varken açıklama ihtiyacı duyduk. Tersi de olsaydı, yani konuğumuz pozitif çıksaydı da durumu paylaşmaktan çekinmezdik. Sadece o durum için alınabilecek en yoğun, en gerekli önlemleri alarak hem çalışanlarımızın, hem konuklarımızın sağlığını esas almaya devam ederdik.
Son sözümüz;
Herkesin güvenliği için tüm sağlık protokollerini titizlikle takip ediyoruz. Sizleri yeni sosyal hayatın tüm önlemleriyle tekrar ağırlamaya hazırız. Eski dostları görmeyi dört gözle bekliyor ve yeni dostluklar kurmak için sabırsızlanıyoruz.
Sebahattin Karaca
www.sebahattinkaraca.com
YORUMLAR