Dört yol ağzının köşesindeki kahvede soğuk bir kış günü kömür sobası başında oturanlar vardı. Sıcak çaylarını yudumlarken birbirleriyle laflıyorlardı. Diğer masalardakiler kâğıt oynuyor, al kızı ver papazı yapıyorlardı. Soğuk havalarda kahvehane bugünkü gibi dolu olurdu. En rağbet gören yer soba başıydı. İşi yoğun olmayan esnaflar da takılırdı buraya. Emeklilerle beraber vakit doldurmak ve sohbet etmek için farklı kesimlerden de gelenler olurdu.
Tayfur Abi İçeri Daldı
Heyecanlıydı. Aynı zamanda gergin ve biraz da kızgındı. Kapının koluna takılan ve yarı beline kadar yırtılan ceketinin bile farkında değildi. Konuşmuyor, adeta kükrüyordu. El kol hareketleri ile konuşmasını pekiştiriyordu. Tayfur abi Yunanistan’ın Parga kasabasından gelen bir mübadil çiftin oğluydu. Koyu Beşiktaşlı, Adalet Partili ve Demirel’in Foça’daki sağ kolu gibiydi. Yardım sever, iş görür, temiz kalpli, çalışkan birisiydi.
Hızla içeri daldı ve “Hadi kalkın be ya, kalkın yerinizden azıcık. Esnaf Derneği elden gidiyor. Foça’dan götürüyorlar. Burnunuzun dibinde genel kurul yapılıyor, gidip oraya bir zahmet hazırun cetveline imza bile atmıyorsunuz. Genel kurula katılmıyorsunuz. Çoğunuz esnafsınız. Yakında Esnaf Derneğimiz Menemen’e giderse ayıkla pirincin taşını. Ardından da yırtınıp durursunuz. Bu gidişle en ufak bir işiniz olduğunda tıpış tıpış Menemen’in yolunu tutarsınız.” diye verdi feryadı, feveranı ve ilave etti.
“Genel kurulu yürüten Hükümet Komiseri, çoğunluk sağlanmaz ise Esnaf Derneğinin Menemen’e taşınması için rapor yazacak” dedi ve bir nefes aldı. Bu sırada kâğıt oynanan masanın birinden Üstün Çağlan seslendi “Sakin ol Tayfur abi, sakin ol bir ya! Sen söyle , biz yapalım ne istiyorsan” dedi.
“O halde kalkın masadan gelin benimle, şu hazırun cetveline imzanızı atın, sonra oyununuza devam edin, gerisini ben hallederim” dedi.
Esnaf Derneği başkanlığını o yıllarda Polis emeklisi oğlu olan ve aynı zamanda Sırrı’nın kahvenin bitişiğinde tüp satan Ergül Sayın yapıyordu. İyi insandı. Bir yandan işini döndürüyor, diğer yandan akşama kadar elinde kağıtlarla esnafları dolaşıp evrak imzalatıyordu. Artık yorulmuştu. Biraz da yaşlılık vardı. Bu sefer aday da olmayacaktı. Lakin ortalıkta ne aday vardı ne de genel kurula katılım.
Akşam vakti geldiğinde günün kahramanı ilan edilecek olan Tayfur abinin, gergin ve sinirli girdiği kahveden sekiz – on kişiyi arkasına takıp genel kurula doğru giderken yüzündeki sevinci görmek lazımdı.
Genel kurul için yeterli sayıda üye toplanmış, yapılan seçimlerde Üstün Çağlan Esnaf Derneği başkanlığına, Zafer Dişcioğlu ise yardımcılığa seçilmişti. Yaptıkları ilk toplantıda gördükleri iş yoğunluğu karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Bilgisayar ortamının olmadığı Foça, Yenifoça ve köylerinden yaklaşık 500 üyenin kayıtlı göründüğü, her şeyin kâğıt ve dosya ile döndüğü bir dönemde dernekte tek bir sekreter bile yoktu.
Kollar Sıvandı
Kolları sıvayan yeni yönetim, ilerleyen yıllarda çok emek sarf edecek Zeynep hanımı sekreter olarak görevlendirdi. Aynı zamanda eksik noksanların tamamlaması ve düzene sokması için ne kadar dosya ve evrakı umumiye var ise giyimi, kuşamı, düzenli yaşamı ile Amerikalıya benzetilen İsmail Kayıkçı’ya teslim edildi. Taksi sayısı azdı. Foça bir yana, Tatil Köyünün ihtiyacını bile karşılaya yetmiyordu.Yeni yönetimin gayretleri ve dönemin Kaymakamı Asım Hacımustafaoğlu’nun desteği ile on adet yeni taksi devreye sokuldu. Tüm otobüs, taksi ve ticari araçların karneleri İzmir Trafik Amirliğinden alınıyor, dernek tarafından doldurulup, imzalandıktan sonra sahiplerine ulaştırılıyordu. O zamanlar sadece İzmir’de bir noktada yapılan araç muayene sırasında şoför esnafına hiçbir destek esirgenmiyordu. Bu ve benzer çalışmalarıyla derneğe ivme kazandırdılar. “Foça Esnaf Spor” ismiyle bir futbol takımı kurmayı da ihmal etmediler.
Değişiklik Kaçınılmaz Oldu
Daha sonraki yıllarda Esnaf Derneğinin başkanlığına seçilen Fahrettin Yarba derneği, kısa sürede Foça Esnaf ve Sanatkârlar Odasına dönüştürebildi. F. Yarba’nın başkanlığı sırasında yaptıkları, kattıkları göz ardı edilemez. Özellikle hiç maaş almadan yıllarca hizmet vermiş olması taktire şayandır. Ayrıca çok değil daha üç- beş sene önce sınırlı imkanları ile Foça esnafına hizmet vermeyi sürdüren dernek, Fahrettin Başkan zamanında odanın satın aldığı kendi hizmet binasına taşınmayı başarmıştı.
Rahmetli Tayfur Merul’un o günkü gayretleriyle Menemen’e götürülmekten son anda kurtulan Esnaf Odasında Ahmet Koldaş, Günal Menemenli de başkanlık yapmıştır.
Bir önceki Başkan Ahmet Koldaş’ın aday olmadığı Esnaf Odasının son seçimlerinde, bir zamanlar dernek haliyle aday bulmakta zorlanan Oda’nın başkanlığı için günümüzde altı esnafın kıran kırana üstelik de de ciddi ölçüde masraf etmeyi de göze alarak yarıştığı bir odaya dönüştü.
Yapılan son seçimde uzun yıllardan beri Foça’da esnaflık yapan Sedat Özdemir Foça Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığına seçildi.
Yaşadığı kente insani ve vicdani sorumluluk duygusu içinde fayda sağlayan ve katkı koyan herkesi bir gün gelir tarih yazar. Foça’nın muhteşem tarihi içinde yaptıkları güzel şeylerle bir insanın adının geçmesi ayrıcalıktır.
Emeği geçen ve aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet, yaşayanlara da sağlıklı uzun ömürler ve yeni seçilen yönetime de başarılar dilerim.
Foça 31.07.2022
Sebahattin Karaca
[email protected]
www.sebahattinkaraca.com
YORUMLAR