Suat Yılmaz ve Foça’nın CHP’si
1983’ün yaz aylarından, Ağustos’un başıydı. Foça Simit Sarayı’nın çaprazında, belediye binasının altındaki küçücük köşe dükkânda, SODEP (Sosyal Demokrat Parti) Foça teşkilatını kurmak için toplanmıştık. O gün beş kişiydik. Aramızda Hasan Aksoy, Ali İlçan, Sadi Kosova ile birlikte ve sanıyorum Hüseyin Tutar da vardı. İlçe örgütünü kurmak için dokuz kişi gerekiyordu. O gün dokuz olamadık.
1980’in faşist iktidarından millet tırsmış, kafasını pencereden dışarı çıkarıp da sokakta ne olup ne bittiğine bakmıyor, bakamıyor, mesafeli duruyordu. Bir millet iki senede nasıl bu kadar apolitik olur? Onu bugün bile anlamak mümkün değil.
Neyse ben konuya döneyim. Ertesi gün müracaatın son günüydü. Sabah erken saatlerinde Ali Bey ve ben, bindik benim yeşil külüstüre, sırasıyla Yeni Bağağarası, Bağarası ve Gerenköy derken gerekli olan dokuz kişiyi tamamladık. Evrakları doldurduk. İlçe seçim kuruluna teslim ettik ve parti ilçe başkanlığını kurduk. Ali Bey İlçe Başkanımızdı. 1980 Askeri iktidarı parti binamıza el koyduğu ve yerimiz elimizden alındığı için Kültür Merkezinin çaprazındaki Bakkal Hayati Abi'nin toplamda 18 metre karelik dükkanını kiraladık. 1984 yılının Mart ayında yapılan Foça yerel seçiminden mağlup çıktık.
Bu mağlubiyet bize birlik, dirlik, dayanışma, sevgi ve saygı içinde olmayı, en önemlisi de yılmadan, bıkmadan ve hiçbir menfaat gözetmeden ya da beklenti içine girmeden azimle gayretle birlikte çalışmayı ve başarıyı yakalamayı öğretti.
Bir müddet sonra İlçe başkanıydım. Parti binamızda bir miting hazırlığı için çalıştığım sırada Suat Yılmaz geldi. Partiye üye olmak istediğini söyledi. “Tamam olur. İki kişinin olumlu referansı gerekiyor. Sizi, kime ya da kimlere soralım” dedim.Cebinden CHP üye kartını çıkardı. Karta baktım. CHP’ye üye kaydının 1974 yılında İstanbul Beşiktaş’ta yapıldığını gördüm. Üstelik kendisini partiye kayıt eden, bir müddet sonra Beşiktaş Belediye Başkanı olan Ayfer Atay.
Uzun lafın kısası o hafta yönetim kurulu kararı ile Sodep’e üye kaydını yaptım. Sodep, önce Halkçı Parti ile birleşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti oldu. Erdal İnönü ve Deniz Baykal başkanlıkları sırasında ise CHP çatısı altında bir araya gelindi. Böylece hukuksuz ve adaletsiz biçimde kapatılan ve tüm mal varlığına el konulan CHP bıraktırıldığı yerden yoluna devam eder oldu.
Anadolu’da bir tabir vardır. Derler ki “Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere”
"Yeterli performans gösteremedi" gerekçesiyle görevden alınan Suat Yılmaz’a...
- Partiye üye olduğu 1985 yılından bugüne hiç fire vermeden, partinin her kademesinde çalıştı.
- Sadece bugün değil, 90’lı yıllarda da ilçe başkanlığı yaptı.
- CHP İlçe örgütünün temellerinin sağlamlaştığı o yıllarda partiye çok emek verdi.
- Alın teri döktü.
- Bir keresinde Belediye Başkanlığına aday göstermek istedik. “Benim için henüz daha erken. Ali abi olsun” diye Ali İlçan’ın arkasında durmayı tercih etti.
- O dönemlerden birinde delegelerin ön seçim tercihlerinden dolayı Belediye Meclisi Üyesi bile olamadı.
- O bu sonuca zerre kadar küsmedi, alınganlık göstermedi, yüksünmedi ve partisi için can siper hane çalışmaya devam etti.
- Arka arkaya kazanılmış sekiz seçimin tamamında önemli görevler üstlenmiştir.
1974’den bugüne partisi için her daim onurlu duruş sergileyen, kimi yerde fedakârlık yapan, yeri geldiğinde öne çıkan, en kritik zamanlarda doğru önerilerle sorunların aşılmasına yardımcı olan, kendisine tevdi edilen görevden asla kaçmayan 50 yıldır gönül bağlarıyla partisine bağlı bir CHP’liyi bu şekilde görevden almak yakışmadı.
Ne yakışırdı?Gerçekten niyet ve sebep bu ise, vaktinden önce uyarı yapılır, dikkati çekilir eksik ve noksanların tamamlaması için makul bir süre verilirdi. Yakışan da bu olurdu.
Neyse olan oldu. Biten bitti.
Foça örgütü çok deneyimli, tecrübeli, çalışkan bir örgüttür. Bunun da altından akıl yoluyla kolayca kalkacaktır.
Buna gönülden inanıyorum.
Sebahattin Karaca
Foça 08.12.2024
YORUMLAR