Yer Foça, Yıl 1945, Belediye Başkanı Cemil Midilli. Başkan Midilli, İsmetpaşa mahallesinde Marsilya meydanına nazır iki katlı taş evinden sabah saat sekiz sularında çıkar.
Meydanı geçer, sokak içinden yürüyerek denize ulaşır.
Bugünkü İlçe Milli Eğitim binası önünden, bir tarafı denize sıfır olan ve o noktadan yayalara geçit vermeyen Askeri Mahfelin (toplantı yeri, salonu) arasından geçerek yürür.
O zamanlarda kıraathane olan, günümüzde Celep Restoranın yanındaki dar sokaktan geçerek denize ulaşır. Kafasını sola çevirdiğinde, Belediye tahsildarı Hafız Efendiyi görür.
Sırtı Başkana dönük olan Hafız Efendi, Cemil Başkanın yanından geçtiği sırada onu fark ederek saygı ile ayağa kalkar, selamlar ve Başkana eşlik başlar.
İkili bugünkü Nihat Dirim Demokrasi Meydanını (Belediye Meydanı) geçer; az ilerde bulunan iki katlı Belediye binasına doğru yürürlerken (şimdiki İş Bankasının olduğu yer) 115 no’lu sokaktan birinin at üstünde dıgıdık dıgıdık geldiğini ; atın da savura savura yerlere pislediğini görürler.
At üstündeki kişi Cemil Midilli’nin hem en yakın hem de partili arkadaşı olan Karagöz A.dir. O yıllarda 115 no’lu sokak (halk arasında Hamam Sokağı olarak bilinen) günümüzün Reha Midilli Caddesi gibi çok işlek olan ana çarşısıdır.
At, Başkanın yanına yaklaşınca Başkan atın dizginini tutar ve atı durdurur. Karagöz A. “Selamünaleyküm Başkan, hayırdır neden tuttun atımı? neden durdurdun beni?” der.
Başkan “Olmadı Karagöz Efendi, olmadı” der ve yanında duran tahsildar Hafız Efendi’ye seslenir “Yaz Hafız Efendi, yaz. Karagöz kardeşime 5 lira ceza yaz”.
Karagöz A. biraz sinirli biraz şaşkın halde “Ne diyorsun sen Başkan ne cezası, neyin beş lirası bu?” diye yüksek sesle konuşmaya başlayınca, Cemil Başkan “Dön arkana bak; atının ne yaptığını gör” diye yanıt verir.
Karagöz dönüp arkasına bakınca atının pisliğini görür. “Ne yapayım Başkan atın arkasına torbamı bağlayayım?” diye sorar.
“Evet” der ve devam eder Başkan. “Ya torba bağlayacaksın.
Ya da atla küçücük Foça’nın çarşısında dolaşmayacaksın” der ve Tahsildar Hafız Efendi’ye dönerek; “Hafız Efendi şimdi Karagöz kardeşim inecek attan, o pislikleri temizleyecek; temizlemezse bir 5 lira daha yazacaksınız.
Tahsilat makbuzlarını da bana getireceksin. Ödemez ise şayet bu defa amme alacakları kanununun gereğini yaparız” diyerek belediye binasına doğru gider.
Başkanın arkasından bakakalan Karagöz, Hafız Efendi’ye hitaben “Bu başkan kafayı yemiş Hafız Efendi. Olur mu böyle şey? Ne yapıyor bu başkan?” gibi sözler eder.
Hafız Efendi arkasına bakıp başkanın uzaklaştığını görünce eğilerek Karagöz’ün kulağına “Abi geçen haftada aynı cezayı kardeşine de yazdırdı” der. Karagöz şaşkındır. O’nun şaşkınlığını orada bırakalım ve sonuca bakalım.
Görgü tanıklarından o yıllarda 12 yaşında olan rahmetli Mahmut Irmak’ın anlattığına göre;
Bu cezalardan sonra at ve eşek ile dolaşmak nadir görüldüğü gibi pisliğe de büyük ölçüde rastlanılmamıştır.
Bu cezalar şehir temizliği açısından bir milat olmuştur.
Sebahattin Karaca 12.02.2024
KAYNAK:
09.01.2019 Tarihinde Mahmut Irmak ile yapılmış söyleşi kaydı.
YORUMLAR