İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü ve Eğitim Uzmanı Servet Gülsün Şirin sınava girecek gençlerin Koronavirüsün getirdiği izole dönemini bir kayıp olarak görmemelerini ve çalışmaktan vazgeçmemelerini öneriyor.
Kelimenin tam anlamıyla olağanüstü günlerden geçiyoruz. Adeta bir Hollywood filminin setindeyiz ve olan biteni anlamaya anlamdırmaya çalışıyoruz. Gündelik hayatımızın tamamıyla değiştiği, tüm rutinlerimizin alt üst olduğu bu dönemde bu yeni duruma, durumlara uyum sağlamak için çabalıyoruz. Dünya böylesi bir sınavdan geçerken gençlerimizin kendi sınav süreçleri de önlerinde duruyor. Birkaç gün öncesine kadar sınav hazırlık süreçlerini planlamış, bir yol haritası çizmiş ve ona göre davranış gerçekleştiren gençlerimizin tüm ezberleri bozuldu. Şimdi okul yok, kurs yok vs vs. “Ne yapacağım ben sorusu” havada asılı duruyor.
İlk olarak eğitim insan için var mutlaka okulda gerçekleşmek zorunda değil. İkinci olarak tüm sınavlar bireyin kendini gerçekleştirmek için kullanacağı araçlardan başka bir şey değil. Bu zor günlerin bunu hatırlamak, öğrenmek, kavramak için bir fırsat olduğunu görerek işe başlayalım. Gençlerimiz okuldan uzaktalar ama eğitimin tam merkezinde olma şansını kaybetmediler. Bu süreç asla bir kayıp olarak görülmemeli. Eğitim en genel tanımıyla bireyde istendik yönde davranış değişikliği meydana gelmesidir. Geçen bir hafta içinde kendi hayatlarıyla ilgili sorumluluk almayı öğrenen, davranışlarının sonuçlarıyla hesaplaşan, kendinden önce toplumun dezavantajlı kesimleri için endişe duyup onların sağlığı için evinde kalan, yediği her lokmanın, aldığı her nefesin ne kadar değerli olduğu bilgisine ulaşan gençlerimiz oldukça sıkı bir eğitim sürecinden geçtiler, geçmeye devam ediyorlar. Elbette böyle öğrenmelerini, böyle öğrenmeyi hiç istemezdik.
Her ev birer okula dönüşecek
Ya üniversite giriş, lise giriş sınavları ne olacak? Yapılan onca hazırlık boşa mı gidecek? Kesinlikle hayır! Yeter ki çalışmaktan vazgeçmeyelim. Bu hafta kaotik bir haftaydı ancak artık yüzleştik. Dünya çapında bir salgınla mücadele ediyoruz. Bu salgının mücadelenin en önemli silahlarından birisi de kendimizi izole etmek. Sınav hazırlık sürecinde öğrencilerin en çok yapması gereken şey tam da bu. 23 Mart 2020 Pazartesi gününden itibaren online eğitimler yoluyla her ev birer okula dönüşecek, eğitim kesintiye uğramadan devam edecek. Sınav hazırlığı yürüten gençlerimiz daha büyük bir azimle çalışmalarına devam etmemeliler. Kendilerini “şansız nesil” olarak yaftalayıp kurban rolü oynamamalılar. Çünkü gelecek önlerinde ve o geleceği şimdi yapacakları seçimleri belirleyecek.
Adaylar eksiklerini tamamlamalı
Milli Eğitim Bakanlığı online eğitim sürecindeki edinimleri sınav müfredatı dışında tutacağını ilan etti. Merkezi sınavlar için iki farklı süreç gelişebilir. Birinci yol eğitime ara vereden önceki döneme kadar işlenen konularla sınırlı bir sınav oluşturulur. İkinci yolda ise yüzyüze eğitime yeniden başladıktan sonra eğitim süresine ekleme yapılarak kalan konuları tamamlanır ve sınav müfredatında bir değişikliğe gidilemeden bir sınav oluşturulur. Sınav tarihlerinde bir değişiklik olup olmayacağı seçilecek yolu hangisi olacağıyla doğrudan ilişkili olacaktır. Bakanlık bu konuyla ilgili değerlendirmelerini yaparak en kısa zamanda adaylarla paylaşacaktır. Adaylar açısından şu anda yapılması gereken sınav müfredatı, zamanı üzerine yoğunlaşmak yerine eksiklerini tamamlamak olmalı. Bu eksikleri görebilmek için konu taraması yapsınlar, özellikle TYT konularındaki eksiklerini tamamlasınlar. Deneme çözerek durumlarını net olarak görsünler. Böylece doğru bir planlama yapabilirler. Ders çalışmayı bırakmasınlar ve asla pes etmesinler ve önemlisi evlerinde kalsınlar. Eylülde onları üniversitelerin kapılarında bekliyor olacağız.
YORUMLAR