Birleşmiş Milletler’in 1995 yılında, Uluslararası Kooperatifçilik Birliği (ICA – International Co-operative Alliance)’nin önerisi doğrultusunda aldığı bir kararla her yılın Temmuz ayının ilk Cumartesi günü Dünya Kooperatifler Günü olarak kutlanmaktadır.
Bugün (21 Aralık) ise 1844 yılında İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından modern anlamda kurulan ilk kooperatifin kuruluş tarihidir. Daha sonra kooperatif fikri ve hareketi tüm öteki alanlara yayılmıştır. Tarım ve Gıda Etiği Derneği olarak kooperatif hareketinin başlangıcının 176. yıldönümünde Rochdale Öncüleri’ni anmak ve bu bağlamda ülkemizdeki tarımsal kooperatifçilik konusunda kimi görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Ülkemizde aile çiftçilerinin toprağa ve yaşama tutunmakta zorlanmakta olmaları ve giderek artan bir borç yükü altında bulunmaları tarımsal kooperatifçiliğin gelişip güçlenmesini bugün çok büyük ve acil bir ihtiyaç haline getirmiş bulunmaktadır.
COVID-19 salgını sürecinde hemen tüm dünyada yükselen korumacı ve kamucu tarım ve gıda politikaları ne yazık ki ülkemize yansımamakta, serbest piyasaya dayalı ve ithalata bağımlı bir tarım düzeninin sürdürülmesi aile çiftçilerinin umutlarını gölgelemektedir.
Zor zamanlarda ayakta kalabilmek için, aynı sorunları yaşayan insanların birlikte direnmeleri ve aralarındaki dayanışmayı ve paylaşımı güçlendirmeleri büyük önem taşır.
Kooperatiflerin, bir ortak bir oy, açık kapı, özerklik ve bağımsızlık, toplumsal sorumluluk ve benzerleri gibi birbirini tamamlayan ilkeleri son olarak 1995’te yapılan ICA Kongresi’nde yeniden düzenlenmiş, aynı Kongre’de ilk kez Kooperatif Değerleri de oybirliğiyle onaylanmıştır. Benimsenen başlıca değerler; eşitlik, adalet, dayanışma, dürüstlük, saydamlık ve topluma saygıdır. Daha sonra ICA 2011 Kongresi’nde toplumsal sorumluluk ilkesinin çevreye karşı duyarlılık ve sorumluluğu da içerdiği kabul edilmiştir.
Bu çerçevede kooperatifleri ortakların çıkarlarının ötesinde toplumun ve doğanın esenliğine yönelik ilkelere ve bu ilkelerin kök hücreleri olan değerlere dayalı bir sosyal ve ekonomik bir girişim olarak görmek gerekir.
Ülkemizin kooperatifçilik tarihi içinde küçümsenmeyecek başarılar yaşanmış ve zengin deneyimler kazanılmıştır. Bugün de azımsanmayacak sayıda kooperatife ve kooperatif ortağına sahip bulunmaktayız. Ancak kooperatiflerimizin büyük çoğunluğu ne yazık ki kooperatifçiliğin evrensel ilke ve değerlerine dayalı olarak kurulmamış ya da bu ilke ve değerleri içselleştirememiştir. Kooperatiflerimiz önemli bir ağırlıkla doğrudan kamu tarafından ya da kamu gözetiminde yönetilmektedir. Oysa evrensel anlayış sadece ortakları tarafından demokratik olarak yönetilen özerk ve bağımsız kuruluşları kooperatif olarak tanımlamaktadır.
Aile çiftçilerimizin içinde bulunduğu borç ve çaresizlik sarmalından kurtulabilmeleri için tabandan gelen yeni ve yaratıcı bir kooperatifçilik hareketine önemle ihtiyaç vardır.
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) olarak dünyada ilk kooperatifin kuruluşunun 176. yıldönümünde dünyada ve ülkemizde kooperatifçiliğin gelişmesine emek vermiş tüm değerli insanları saygıyla anıyor; kooperatifçilik hareketine omuz verenleri selamlıyoruz.
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET)
Yönetim Kurulu
YORUMLAR