İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi ne yazık ki, insanları spor ve fiziksel aktiviteden uzaklaştırarak sağlıksız ve pasif bir yaşam sürmemize yol açmaktadır.
Spor ve fiziksel aktivite sağlıklı toplumların oluşmasında sayısız katkılar sağlamaktadır.
Hareketsiz yaşam, çağdaş dünyamızda insanları bekleyen en büyük tehlikelerden biridir.
İnsan bedeni yavaş yaşamla birlikte, gerçek fiziksel gücünün yüzde seksenini yitirebilmektedir.
Hastalıklardan korunmak, hastalık oluştuktan sonra tedavi etmeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Her türlü hastalık tedavi edilse bile mutlaka bir kalıntı bırakabilmektedir.
İnsanlığın içinde bulunduğu bu zor günler hepimizi yakından ilgilendiriyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı ve Türkiye’nin ilk FIFA kokartlı kadın hakemi Doç. Dr. Lale Orta geleceğimiz için evde kalmamızı ve evde fiziksel aktivite yapmamızı tavsiye ediyor.
Çünkü;
Mutluluk hormonlarımız: serotonin, dopamin, oksitosin ve endorfindir.
Serotonin neşeli, canlı ve zinde hissetmemizi; dopamin keyifli, hayata bağlı ve kendine güvenli hissetmemizi; oksitosin: sevgi dolu, şefkatli ve paylaşımcı olmamızı; endorfin ise neşeli, rahat ve pozitif olmamızı, düşünmemizi sağlıyor.
Serotonin eksikliğinde depresif, karamsar ve öfkeli; dopamin eksikliğinde üşengeç ve canı sıkkın; oksitosin eksikliğinde yalnız, sevgisiz ve huzursuz; endorfin eksikliğinde ise stresli, gergin ve isteksiz hissediyoruz.
Spor ve fiziksel aktivite ile bu hormonlarımız artarken bedensel, düşünsel, ruhsal ve zihinsel olarak da yaşam kalitemizi arttırmaktadır.
Spor ve fiziksel aktivite bedeni, iradeyi ve beyni çalıştıran ve hepsini birleştiren bir yaşam felsefesidir.
Harcadığımız çabanın verdiği mutluluk, iyi bir vatandaşlık örneği sunmanın değerini, evrensel temel etik değerlere verdiğimiz önemi göstermektedir.
Başkalarının yaşamına ve evrensel temel değerlere saygılı yaşam tarzımız aydınlık bir dünyanın ve sağlıklı bir Türkiye’nin müjdecisi olacaktır.
YORUMLAR