İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler” sergisi kapsamında düzenlediği konuşma etkinlikleri başlıyor. Selim S. Kuru tarafından 19 Aralık’ta ücretsiz gerçekleştirilecek serinin ilk konuşması “Hariç ez-akl-ı beşer İstanbul: Enderunlu Fazıl'ın İstanbul’u,” Osmanlı yazınında aşk, cinsellik ve İstanbul konularına odaklanıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler” sergisi kapsamında düzenlediği konuşma etkinlikleri; Osmanlı yazınında aşk, cinsellik, tıp ve şifacılığın yanı sıra sanayileşme öncesi Haliç ve Boğaz kıyılarının mekânsal yapısı gibi toplumsal hafızaya katkıda bulunan birçok konuyu tartışmaya açıyor.
Osmanlı yazınında aşk, cinsellik ve İstanbul
Osmanlı’nın yazın ve gündelik yaşam kültürüne dair birçok önemli ayrıntıyı ortaya koyan etkinliklerin ilki, 19 Aralık Perşembe günü, Selim S. Kuru’nun “Hariç ez-akl-ı beşer [İnsan aklının alamayacağı] İstanbul: Enderunlu Fazıl'ın İstanbul’u” başlıklı sunumuyla başlıyor. Konuşmada; Enderunlu Fazıl’ın Hubanname [Güzel Genç Erkekler Kitabı] ve Zenanname [Kadınlar Kitabı] adlı eserlerinden yola çıkılarak, aşk ve cinselliğin Osmanlı yazınındaki dillendirilme biçimlerine değinilecek. Selim S. Kuru, bu iki önemli manzum eserde yer alan İstanbul alt başlığındaki bölümleri inceleyerek Hubanname ve Zenanname hakkındaki genel bazı gözlemlerini dinleyicilerle paylaşacak.
Osmanlı’da tıp ve mekânsal yapı üzerine iki tartışma
“Bir İllete Etibba [hekimler] Beş Yüz İlac Yazarlar: Modernite Öncesinde Osmanlı Tıp Yazmaları ve Şifa Kültürü” başlıklı ikinci konuşma etkinliğinde Akif Ercihan Yerlioğlu, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu’ndaki yazma eserlerden de faydalanarak, modernite öncesindeki Osmanlı tıp ve şifa kültürünün temel özelliklerini ve üretilen tıp eserlerini tartışmaya açacak. Kadir Has Üniversitesi İstanbul Araştırmaları Merkezi müdürü Murat Güvenç’in, proje yürütücüleri Ayşe Nur Akdal ve Murat Tülek’le birlikte yapacağı son konuşmada ise, "Sanayileşme Öncesi Haliç ve Boğaz Kıyılarının Mekânsal Yapısı: Bostancıbaşı Defterleri Üzerinde Sayısal Çözümlemeler" başlıklı bilimsel araştırma projesi tanıtılacak. 2019-2020 akademik yılının ikinci döneminde Hafıza-i Beşer Konuşmaları, Osmanlı yazma kültürünün farklı izdüşümlerini tartışacak farklı konuşmalarla devam edecek.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, tarih ve edebiyat meraklılarını, 19 Aralık Perşembe günü saat 18.30’da gerçekleşecek “Hariç ez-akl-ı beşer İstanbul: Enderunlu Fazıl'ın İstanbul’u” başlıklı ilk konuşmaya davet ediyor.
Arka Oda'da gerçekleşecek etkinlik dizisi ücretsizdir. Yerler sınırlıdır ve rezervasyon alınmamaktadır.
Beyoğlu Tepebaşı’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Pazar günleri hariç haftanın her günü 10.00 – 19.00 saatleri arasında gezilebilir. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü aynı zamanda bir kütüphane! Kütüphane çalışma saatleri hakkında ayrıntılı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz. http://www.iae.org.tr
Program:
19 Aralık 2019, Perşembe
18.30 Konuşma
Hariç ez-akl-ı beşer İstanbul: Enderunlu Fazıl'ın İstanbul’u
Selim S. Kuru
9 Ocak 2020, Perşembe
18.30 Konuşma
Bir İllete Etibba Beş Yüz İlac Yazarlar: Modernite Öncesinde Osmanlı
Tıp Yazmaları ve Şifa Kültürü
Akif Ercihan Yerlioğlu
16 Ocak 2020, Perşembe
18.30 Konuşma
Sanayileşme Öncesi Haliç ve Boğaz Kıyılarının Mekânsal Yapısı:
Bostancıbaşı Defterleri Üzerinde Sayısal Çözümlemeler
Murat Güvenç, Ayşe Nur Akdal, Murat Tülek
Selim S. Kuru Hakkında:
University of Washington’da öğretim üyesi olan Selim S. Kuru, Osmanlı ve Türkiye araştırmaları alanında çalışmaktadır. Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler sergisinin danışmanlarından biri olan Kuru, serginin Osmanlı Yazınında Aşk ve Cinsellik bölümündeki metinlerin yazarıdır.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Hakkında: Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına damgasını vuran imparatorluklar başkenti İstanbul, hem onun binyıllar içinde biçimlenen "büyük kent" kimliğinin, hem de çevresindeki farklı kültür coğrafyalarının keşfi için atılacak adımların en uygun hareket noktası. Bu nedenle İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, merkezden çevreye doğru genişleyen uygarlık izlerini takip ederek Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan bir süreçte kentin tarihini, kültürel yapısını ve insan profilini araştırmayı, bu amaçla projeler geliştirip desteklemeyi, ulusal ve uluslararası toplantılar, etkinlikler düzenleyerek elde ettiği sonuçları ilgili kurumlarla paylaşmayı ve yayın yoluyla kamuoyuna ulaştırmayı hedefliyor. Enstitü bu ana hedeflerini, kendi bünyesinde oluşturduğu Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet Araştırmaları bölümlerinin çalışma programları doğrultusunda gerçekleştiriyor.
YORUMLAR