Türkiye 24 Haziran'da bir kez daha sandığa giderek demokratik iradesini ortaya koydu.
İlk olarak tüm halkımızı ülkemizin köklü demokrasi geleneğini bir kez daha gösterdikleri için kutluyorum. Yüksek katılım, parti tabanlarının karşılıklı olgun yaklaşımları, kitlelerin tansiyonu arttıracak olaylara katılmamaları yine dünyadaki her ülkeye örnek olacak düzeyde bir seçim süreci yaşamamızı sağladı. Son 10 yılda milletimiz giderek yükselen bir ilgiyle siyasetin içinde yer alıyor, sandık önüne geldiği zaman görüşünü çok az fire vererek belirtiyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı, bu yüksek katılımlı demokratik seçimlerde bir kez daha başarıya ulaştığı için kutluyorum. Cumhur İttifakı içinde yer alan parti ve adayları da başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Muhalefet partilerine de kısa bir süre içinde ortaya koydukları çaba, sergiledikleri yüksek efor, yıkıcı değil yapıcı siyasete öncelik verdikleri için teşekkür ediyorum. İzmir’den seçilen tüm milletvekillerimizi kutluyor ve başarılar diliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı değerlendirmede, Meclis ile işbirliği içinde hareket edeceğini ve yeni dönemde Türkiye'yi, dünyanın en büyük 10 ekonomiden birisi olacağını vurgulaması son derece olumlu bir gelişmedir. Başkan Erdoğan'ın Meclis'te çoğunluğu sağlayacak AK Parti ve MHP ile uyum içinde olması da yatırımların önündeki engellerin hızla kaldırılması ve ekonominin büyümesi adına olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Seçim sonuçlarının istikrar ve güven arayan yabancı piyasaların ülkemize döviz girişini arttırmasına böylelikle kurların normal seviyeye inmesini sağlayacağına, ekonominin yeniden ivme kazanmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Her seçim gibi 24 Haziran da milletin takdirlerini, taleplerini, uyarılarını önümüze koydu. Her partinin, her kesimin, her yetkilinin bu uyarıları iyi okuması gerekiyor. Seçim sonuçlarına "Kazandık veya Kaybettik" diye değil, "Halkımız bize ne anlattı?" diye bakmamız gerekiyor.
Benim ilk şahsi gözlemim, seçimde iktidar ve muhalefet kanalından heyecanlandıran projeler geldiği yönünde... Halkımızın önüne daha çok eğitim, bilim, teknoloji ve sanayiyle ilgili projeler konulduğunu gördük. Dikkat ettiyseniz uzun süredir hiçbir seçim döneminde bu kadar gelecekten ve dönüşümden bahsedilmemişti. Dijital dönüşümün tüm partilerin gündeminde olduğuna mutlulukla tanık olduk. Bu yaklaşımı tüm ülke olarak en kısa sürede gündemimize almamız ve hep birlikte geliştirmemiz ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren bir konu.
İkinci gözlemim ise halkımız istikrardan yana oy vermesinin yanı sıra, değişim için gereken mesajları vermiş durumda... Gençleşen ve değişen kadrolarla karşılarına çıkan partilere, daha yüksek teveccüh gösterdiklerini gördük. Gençleşme ve değişim sadece siyasette değil, ülkemizdeki tüm kurumsal yapılarda dikkate almamız, kadrolarımızda uygulamamız gereken bir konu.
Mahmut ÖZGENER / İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
YORUMLAR