"Küresel iklim değişikliğinin ve gıda krizinin, bütün dünyada yaşamı tehdit ettiği bir dönem yaşıyoruz. Su, hava, toprak ve tüm yaşam alanları kirletiliyor, kentler ve doğal alanlar ile kültürel varlıklar sermayenin kar hırsına kurban ediliyor. Diğer yandan Anayasa’nın 17. ve 56. maddeleri ile taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerdeki sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkının güvencelerini yok sayan uygulamalar yoğunlaşarak devam ediyor.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile “hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunmak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” yasal görevi yüklenen Baroların, yerleşik içtihatlarla kazandığı kent ve çevre davalarındaki taraf ehliyeti dar yorumlarla ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Yurttaşların dava açma hakkını ikametgah ya da mülkiyet koşuluna bağlayan mahkeme kararları ve yüksek yargılama giderleri ile bu alandaki hak arama özgürlüğü fiilen ortadan kaldırılıyor.
Bu olumsuz koşulları değerlendirmek ve sorunları aşmak için 25 barodan katılan kent ve çevre komisyonlarının iki günlük çalıştayı sonunda;
- Türkiye Baroları Kent ve Çevre Hukuku Komisyonları ve bu alanda çalışan hukukçular arasında dayanışma esasına dayalı bir yardımlaşma ağı oluşturulması,
- Türkiye Baroları Kent ve Çevre Hukuku Komisyonları ortak çalışmasıyla kent ve çevre hukuku alanında çalışacak hukukçuların staj ve meslek içi eğitimlerinin sağlanmasına yönelik eğitim modülleri ve yayınların hazırlanarak eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi,
- Kent ve çevre hukuku alanında bilimsel tartışmalara yön verecek çalışmaların hukuk alanında etkin olabilmesi adına yüzyüzelik esasına dayalı düzenli toplantıların ve çalıştayların düzenlenmesi, bir sonraki toplantının Nisan ayı içerisinde Antalya’da yapılması,
- Kent ve çevre hukukçularının yararlanacağı bir veri tabanının oluşturulması,
- Mahkemeye erişim hakkını zorlaştıran ve hak arama hürriyetini ortadan kaldıran uygulamalara yönelik acil tedbirlerin alınması, harç ve yargılama giderleri yükünün azaltılmasına yönelik çözüm ve önerilerde bulunulması,
- Mücadelenin öznesi olan kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinin arttırılmasına yönelik olanakların geliştirilmesi
- Sağlıklı yaşam hakkını tehdit eden etmenleri ortaya koyucu bilimsel çalışmaları yürütenlerin hedef haline getirilmesi karşısında dayanışmanın örülmesi, Üniversitelerin ve ilgili kamu kurumlarının topluma riskler ve giderici önlemler konusunda bilgi verme sorumluluğunu yerine getirmelerini sağlayıcı çalışmalar yapılması acil ihtiyaçları belirmiştir.
Biz aşağıda imzası olan Baroların Kent ve Çevre Komisyonları ve temsilcileri, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunmasını yaşamın savunulması olarak görüyoruz. Bunun için Türkiye’deki tüm Baroların ve bu alanda çalışan hukukçuların katılımını sağlayacak bir yapı çerçevesinde dayanışma içinde birlikte hareket etmekte kararlıyız."
Adana Barosu
Ankara Barosu
Artvin Barosu
Aydın Barosu
Antalya Barosu
Burdur Barosu
Bursa Barosu
Denizli Barosu
Düzce Barosu
Edirne Barosu
Hatay Barosu
İzmir Barosu
Kırklareli Barosu
Kocaeli Barosu
Konya Barosu
Kütahya Barosu
Manisa Barosu
Mersin Barosu
Muğla Barosu
Sakarya Barosu
Siirt Barosu
Tekirdağ Barosu
Trabzon Barosu
Yalova Barosu
Zonguldak Barosu
İZMİR BASIN GRUBU
YORUMLAR