Uluslararası Tarım Gazetecileri Federasyonu'nun (IFAJ) Hollanda'da yaklaşık bir hafta süren Dünya Kongresi sona erdi.
Bütün dünyadan 250 uzman gazetecinin katıldığı Kongrede birbirinden önemli sunumlar yapıldı ve yenilikçi fikirler ortaya konuldu.
Bu çerçevede akıllı tarım uygulamaları, şehir tarımcılığı, döngüsel ekonomi, tarım ve gıda sektöründe bilgi kirliliği, basın özgürlüğü, gazetecilik etiği, Gıda Vadisi Projesi, deniz tarımcılığı, tarım ve gıdada yeni ufuklar gibi konu başlıkları ile Hollanda'nın dünyaca ünlü Wageningen Üniversitesinde gerçekleşen çok sayıda panel ve çalıştaya katılma fırsatım oldu.
Ayrıca başta süt ve süt ürünleri sektörü olmak üzere yine farklı uzmanlık konuları içeren alanlarda bölgesel turlar düzenlendi.
TAGYAD’IN ETKİNLİĞİ ARTIYOR
Diğer yandan TAGYAD olarak IFAJ içerisinde etkinliğimizi gittikçe artırmakta olduğumuzu ifade etmek isterim.
Nitekim iki ay önce İstanbul'da düzenlediğimiz "Ortadoğu Tarım Gazetecileri Forumu" etkinliğimizin çok olumlu sonuçlar yarattığını Kongre süresince görmüş olduk.
Ayrıca Türkiye gerçekleştirdiği projeler ile artık bir Dünya Kongresi düzenlemeyi hak ediyor şeklinde görüşler de müzakere edildi.
ÇOK ÖNEMLİ SORU
Son olarak kamuoyu ile paylaşmayı özellikle istediğim bir hususun altını çizmek istiyorum. Yoğun çalışmalar arasında ben de, bir grup yabancı gazeteciye, "Türkiye'de Tarım ve Gıda Sektörü" başlıklı kısa bir sunum yaptım.
İşte bu görüşmelerin hemen sonrasında bir Japon gazeteci dostumuz samimiyetle aynen şöyle dedi: "Türkiye'nin tarım ve gıda alanında çok büyük potansiyeli olduğunu anlatıyorsunuz. Peki ama neden bu potansiyeli yansıtan ölçüde tarım ve gıda ihracatınız yok!"
TÜRKİYE'NİN PERFORMANSI
Tarım ve gıda ürünlerinde Türkiye'nin ihracatı yaklaşık 18 milyar dolardır.
Bunun 12 milyar doları gıda ürünleri, 6 milyar dolar kadarı da tarımsal ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye 200'e yakın ülkeye 1700'ün üzerinde tarım ve gıda ürünü ihraç etmektedir.
Bir diğer çok önemli performans göstergesi de ülkemizde ortalama 150 milyon ton bitkisel ve hayvansal üretim yapılıyor olmasıdır.
Bu rakama su ürünleri dahil, çayır ve mera ürünleri hariçtir. Söz konusu üretim miktarı ise Türkiye'yi dünyanın en önemli tarım ülkelerinden biri yapmaktadır.
Bu çok büyük ve stratejik bir avantajdır. Gerçekten de tarım ve gıda sektörü ulusal ekonomi için bir istihdam deposu ve emniyet sübabı işlevi görmektedir.
Şimdi burada Japon gazetecinin sorusuna gelirsek; 18 milyar dolarlık ihracat ulusal potansiyelin çok altındadır.
Hele 40 milyar dolarlık hedef konulan 2023'e beş yıl kaldığı düşünülürse söz konusu rakama ulaşmak ne yazık ki çok zor gözükmektedir.
Öyleyse yapılacak iş bellidir.
Türkiye tarım ve gıdada ihracata odaklanmalıdır! Bu performans hedefi Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte özellikle bir "Devlet Politikası" şeklinde ele alınmalı ve bu doğrultuda işlerliği olan bir "Yol Haritası"na dönüştürülmelidir.
Türkiye bunu başarabilir! Çünkü aslında ülkemiz 100 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatına ulaşabilecek bir potansiyele sahip bulunuyor.
Yanı sıra tarım ve gıda sektörünü bir bütün olarak ısrarcı ve akılcı biçimde ihracata yönlendirecek destekleme ve teşvik politikalarının bölgesel ve ulusal ekonomi üzerinde çok ciddi çarpan etkileri olacağını da unutmamak gerekir.
Sonuç itibarıyla, Ekonomi Yönetimini, tarım ve gıda ihracatını düzenli ve istikrarlı biçimde artıracak yeni ve etkin stratejiler belirlemeye davet ediyoruz.
İsmail Uğural / Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TAGYAD) Başkanı
YORUMLAR