*- Elazığ’da 6.8’lik deprem oldu. İlk belirlemelere göre iki ilde 11 yurttaşımızı kaybettik. İkisi ağır 225 yaralı var. Bazı televizyonlar yayınlarını kesip verdi. Bazısı da bildiğiniz gibi vur patlasın- çal oynasın...
*- Eksi 10 derecede binlerce kişi sokaklarda... Kurtarma çalışmalarını halk başlattı. Konutlara kesinlikle girilmemesi istenen vatandaşlara sıcak çorba, battaniye ve çadır bekliyor...
*- Manisa – Akhisar, ardından Ankara ve Elazığ depremlerinden sonra uzmanlar yine gözü istanbul’a diktiler ve ‘Kanal İstanbul’a harcanacak ve sonu belli olmayan projeye gidecek para ile kentlerin deprem sorunlarının ortadan kalkabileceğini belirttiler.
*- Göztepe ve İzmir’e hayırlı olsun... Bir koltuk bile boş kalacak gibi değil... Otobüs seferleri ve güzergâhları bile değişti. Mithatpaşa Caddesi’nde özellikle yaşlıların kullandığı 10 numaralı otobüs gün boyu çalışmayacak. Boşuna beklenilmesin...
*- Bilgisayar Mühendisleri geniş bir açıklama yaparak Milli Eğitim Bakanlığı’na uyarı yaptı:
Teknik Liselerde, ‘Yazılım Eğitimi’ Yöntemi Çağdışıdır!
MEB’in ‘yazılım eğitimi’ adı altında Delphi programlama dili eğitimi için yaptığı protokol iptal edilmelidir!
*- Ve, güncel diğer haberler...
*-YAŞAR EYİCE
9 Eylül 2017 tarihinde temeli atılan Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Merkezi’nin içinde bulunan Gürsel Aksel Stadı 25 Ocak 2020 Cumartesi günü Beşiktaş maçı ile hizmete giriyor.
Göztepe-Beşiktaş maçı nedeniyle ESHOT seferlerine geçici düzenleme yapıldı.
Güzelyalı’daki Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nın açılışı nedeniyle bölgede bazı yollar kapatılacak. Bu yolları kullanan belediye otobüslerinin güzergâhları da değiştirilecek.
Saat 16.00’da oynanacak Göztepe-Beşiktaş maçı nedeniyle bölgedeki trafik yoğunluğunu ve güvenlik risklerini dikkate alan İl Güvenlik Kurulu, Mithatpaşa Caddesi’nin 19/1 Sokak ile Fahrettin Altay Meydanı arasında kalan kısmını sabahtan itibaren trafiğe kapatma kararı aldı.
ESHOT Genel Müdürlüğü de bu karar doğrultusunda toplu taşıma hizmeti veren otobüslerin güzergâhları geçici olarak yeniden düzenledi.
Narlıdere, Balçova, Kavacık ve Oyunlar Köyü yönünden gelip Üçkuyular İskele’de son durak yapan 5, 6, 7, 24, 25 ve 480 hat numaralı otobüslerin son durağı Esentepe’ye alındı.
Üçkuyular İskele’ye toplu ulaşım, Fahrettin Altay Meydanı ile Üçkuyular İskele arasında düzenlenecek ring seferleri ile yapılacak.
Oyak Sitesi’ne hizmet veren 486 numaralı otobüs, Fahrettin Altay Meydanı’nı takiben Şehit Binbaşı Ali Resmi Tufan Caddesi’ni kullanarak Üçkuyular İskele’ye ulaşacak.
Bu otobüs, Oyak Sitesi’ne gidiş yönünde ise Deniz Feneri Sokak’ı takiben Balçova Kahveler Kavşağı’ndan dönüş yapacak; Fahrettin Altay Meydanı üzerinden Oyak Sitesi’ne ulaşacak.
Otoyol güzergâhını izleyerek Fahrettin Altay Aktarma Merkezi’nde son durak yapan 17, 650, 671, 690 ve 873 numaralı otobüsler; otoyoldaki Balçova ayrımını kullanacak, Balçova Kahveler Kavşağı’ndan dönüş yaparak aktarma merkezine ulaşacak.
Gaziemir - Balçova arasında hizmet veren 510 numaralı otobüs, otoyol Balçova ayrımını kullanacak, Balçova Kahveler Kavşağı’ndan dönüş yaparak, Fahrettin Altay Meydanı ve Balçova yönüne devam edecek.
Havalimanı bağlantılı 202 numaralı otobüs, havalimanına gidiş yönünde Deniz Feneri Sokak’ı takiben Balçova Kahveler Kavşağı’ndan dönüş yaptıktan sonra Fahrettin Altay Meydanı’ndan yolcu alacak ve otoyol güzergâhı üzerinden havalimanına ulaşacak.
Bu otobüs, Cumhuriyet Meydanı’na gidiş yönünde ise Fahrettin Altay Meydanı’nı takiben Şehit Binbaşı Ali Resmi Tufan Caddesi’ni kullanarak Mustafa Kemal Sahil Bulvarı güzergâhına devam edecek.
*- 10 No’lu hat çalışmayacak
Mithatpaşa Caddesi’ni kullanan 10 numaralı Üçkuyular İskele – Konak otobüsü, Mithatpaşa Caddesi’nin 19/1 Sokak ile Fahrettin Altay Meydanı arasında kalan kesiminin trafiğe kapalı olduğu süre boyunca hizmet dışı kalacak.
*- Güzelyalı’dan Tire ve Ödemiş’e...
Bu arada Göztepe Gürsel Aksel stadı ile anılarımı yazacaktım ama yazı uzun olduğundan bir başka zamana bırakıyorum.
Sadece Tire ve Ödemiş’te birkaç kişi ile İzmir’de ben Yaşar Eyice ve CHP İzmir Milletvekili – Gazeteci Akın Simav’ın bildiği bir ‘gece yarısı harekatını’ anlatacağım...
Göztepe Sahasının tribünlerini sökmüş, bir kısmını Tire’ye, diğer kısmını da Ödemiş’e götürüp, Tire ve Ödemiş sahalarına monte ettirmiştik.
Düşünün sporcular duş alıp gittikten bir gün sonra geliyor ve tribünlerin olmadığını görüyorlar.
Ve hiç kimse ‘Ne oldu? Nasıl oldu?’ ya da ‘Nereye gitti?’ sorularının yanıtını bilmiyor.
İşte bilmecenin yanıtını anlatacağım...
*- Çok ama çok önemli...
Her zaman ‘eğitim, eğitim, eğitim!’ diye haykırıyoruz, hemen her konuda.
Bilgisayar Mühendisleri Odası 4. Dönem Yönetim Kurulu, MEB'in 16 Ocak 2020'de kamuoyuna duyurduğu ‘Delphi Protokolü’ ile ilgili bir açıklama yaptı.
TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası İzmir Temsilciliği şu görüşü paylaşıyor:
‘MEB’in Teknik Liselerde, ‘Yazılım Eğitimi’ Yöntemi Çağdışıdır!
MEB’in ‘yazılım eğitimi’ adı altında Delphi programlama dili eğitimi için yaptığı protokol iptal edilmelidir!
Tüm dünya eğitimde özgür yazılımlara yönelmişken özgür olmayan yazılımların ve yazılım geliştirme ortamlarının tercih edilmesi çağdışıdır…
Ulusal Mesleki ve Teknik Eğitim Politikasında bir şirketin belirleyici olması kabul edilemez!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bundan önce örgün eğitimde bilişim kullanımı için geliştirdiği FATİH (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) projesiyle Türkiye’nin en acil müdahale ve iyileştirme bekleyen, en önemli alanı olan eğitimde, ülkemizin çok değerli zamanının ve kaynaklarının savurganca harcanmasına, büyük maddi kayıplara neden olmuştu.
Bakanlıkça diğer eğitim alanlarında olduğu gibi mesleki ve teknik eğitimde de bir türlü gelecek kuşakları yetiştirecek nitelikte çağdaş ve bilimsel bir eğitim planlanıp yaşama geçirilememiştir.
MEB, 16 Ocak 2020’de Embarcadero şirketinin Delphi programlama dili ve ortamını, 1 milyon meslek lisesi öğrencisinin kullanımına sunmak için BTG (Bilgi ve Teknoloji Grubu) adlı dağıtıcı firmayla 5 yıl süreli işbirliği protokolü imzaladığını duyurdu.
Haberde protokolün, firma tarafından öğretmenlere Delphi yazılımı eğitimi verilmesi ve okullara kurulum desteğini kapsamasının yanı sıra öğrenciler arasında ulusal yarışmalar düzenlenmesi, öğrencilerin sektörel etkinliklere katılımı gibi avantajlar vaat ettiği de belirtildi.
Haberin yayılmasıyla sosyal medyada Delphi dilinin modasının geçtiği, popülerliğini yitirdiği ve lisans bedellerinin yüksek olduğuna ilişkin tepkiler yükselince BTG, 22 Ocak 2020’de ‘web’ sitesinden yaptığı açıklamayla yazılımın okullara ücretsiz lisansla verileceğini duyurdu.
Ancak henüz ne MEB ne de BTG yapılan protokolü İnternette saydam biçimde yayımladı.
Hem sektör hem de eğitim dünyası için oldukça sürpriz biçimde yaşanan bu gelişme, çok ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir.
Her ne kadar BTG yaptığı açıklamada ‘kurumlara hiçbir maddi külfet getirmeyecek’ olduğunu öne sürse de gerçek, söylendiği gibi olmayacaktır.
Bakanlık, ilk aşamada doğrudan bir harcama yapmasa bile hem lise öğretmenlerinin eğitimi, hem üniversitelerin bu konuda kendilerini hazırlamak zorunda olması, hem de devletin diğer kurumlarında bu yazılım diliyle ilgili bir yatırım ve vizyon olmaması, başlangıçta açıkça göze çarpmayan birçok masrafa yol açacaktır.
Öte yandan Delphi paketi, okullara ücretsiz olarak sağlansa da şirketin sitesinde ticari kullanım lisansları 11.000-42.000 TL arasında bir bedelle satışa sunulmaktadır.
Bu programlama dili üzerine yetişecek öğrenciler mezun olduktan sonra kendi girişimlerini kurduklarında, bu dille geliştirilmiş kodları dağıtmak istediklerinde benzer biçimde yüksek bedelli lisans maliyetleriyle karşı karşıya kalacaklardır.
Günümüzde programlama alanı, genel olarak mobil ve ‘web’ teknolojilerine yoğunlaşmıştır; bu alanlarda ise özgür yazılımların hâkimiyeti ve büyük bir ivmeyle yükselişi söz konusudur.
Bu yazılımlar hem eğitim, hem ticari kullanım, hem dağıtımda yazılımcıya, kodunu bütün özgür yazılım dünyasının kullanımına açmak ve kısıtlamamak karşılığında ücretsiz kullanım, lisans kısıtlamasız ve büyük çoğunlukla ücretsiz ya da çok uygun bedelle kullanım ve dağıtım lisansı sağlamaktadır.
Tüm dünya eğitimde özgür yazılımlara yönelmişken özgür olmayan yazılımları ve yazılım geliştirme ortamlarını tercih etmek ve öğretmenlerini, öğrencilerini bu yönde ilerlemeye zorlayıp Ulusal Mesleki ve Teknik Eğitim Politikasını bir şirketin belirleyiciliğine terk etmek çağdışı bir yaklaşımdır!
Günümüzde Delphi’den çok daha güncel ve sektörde kabul görmüş programlama dilleri ve uygulama çatılarının, tüm geliştirme ortamlarıyla birlikte ücretsiz kullanılabildiği düşünüldüğünde bu yatırımın çok anlamsız olduğu açıktır.
Ülkemizde ve dünyada programcıların ve yazılım üreticilerinin tercihlerinde ilk 7 sırada özgür yazılımlar yer almaktadır; öne çıkan 20 programlama dili ve uygulama geliştirme ortamının 15’inden fazlası özgür yazılımların egemenliğindedir.
PYPL (PopularitY of Programming Language) indeksindeki 28 programlama dili, Google arama motorunda öğretici belge (“tutorial”) arama sıklıklarına göre incelenip sıralanmaktadır.
15 yıl önce yeğlenen bir programlama dili olan Delphi, bu listede son sıradadır.
Programlamayla ilgili kullanıcı odaklı bir ‘soru-yanıt’ sitesi olan StackOverflow’da en popüler 25 yazılım dili arasında Delphi bulunmamaktadır.
Ülkemizde hizmet veren iş ilanı sitelerinin programlama dillerine göre güncel ilan sayılarına bakıldığındaysa Delphi dilinin içerildiği iş ilanlarının %0.8 (binde sekiz) oranında kaldığı görülmektedir.
Gözüken o ki MEB, bu protokolle Ulusal Mesleki ve Teknik Eğitim Politikasını geleceğe göre değil, geçmişe göre şekillendirmiştir.
Böyle bir protokol imzalanmadan önce lise öğretmenlerini yetiştiren üniversitelerin müfredatları, Delphi dilini öğrenerek üniversiteye gidecek öğrencileri karşılayacak bilgisayar mühendisliği bölümlerinin eğitim programları, değişik iş kollarının ve sektörün gereksinimleri gibi birçok parametre göz önünde tutulmalıdır.
İlgili alanda teknik eğitim almış ve uzmanlığa sahip kişilerin bulunduğu Bilgisayar Mühendisleri Odası, her zaman çağdaş, bilimsel ve laik eğitimi savunagelmiştir.
Ülkemizin Mesleki ve Teknik Eğitim Politikasının, geçmişte kalmış, bugün kabul görmeyen, olasıdır ki gelecekte de özgür yazılım eğilimini yakalayamayacak bir ticari şirketin programlama ortamına ve gelecek planlarına terk edilmesi kabul edilemez…
Konuyla ilgili bileşenlerin birlikteliğiyle doğru, etkin ve sürdürülebilir modellerin tanımlanıp yaşama geçirilmesi olanaklıdır. Hiç kuşku yok ki planı olmayanlar başkalarının planının parçası olurlar!
Ticari şirketlerin ulusal eğitim politikasında belirleyici olmasına son verilmelidir.
Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli, ‘yazılım eğitimi’ adı altında çağdışı bir eğitime yol açan protokol iptal edilmelidir.
Günümüzün özgür yazılım ortamına ve geleceğin hedeflerine odaklı teknik öğretmenler yetiştirerek işe başlanıp bu ışık 3.800 okula ulaştırılmalıdır.
***-
GÜNCEL
*- Değişim ve dönüşüm yılı
2020’de gerçekleştireceği projeleri düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, bu yılın Çiğli’de değişim, dönüşüm ve yatırım yılı olacağını belirterek, ‘Çiğli bu enerjiyle ayağa kalkacak’ dedi.
Başkan Gümrükçü, ‘Çiğli, göçle kurulmuş bir ilçe. Artık İzmir’de en hızlı büyüyen ve İzmir içi göç alan bir bölge. Dolayısıyla değişik insanlar ve değişik talepler var. Bu taleplerin tamamı hizmette buluşuyor. Çiğli’yi hak ettiği yere taşıyan ve Çiğli’yi ayağa kaldıran projeleri gerçekleştireceğiz. Dinamikten kaynaklı da büyük bir enerji var. Bizim amacımız bu enerjiyi doğru kaynaklardan aktarmak. Çiğli’yi tanımlayan en önemli şey enerji. Bu enerji ile Çiğli’yi hep birlikte ayağa kaldıracağız. Buradaki projelerin tamamı sandıklar kurularak halkın taleplerinden çıkmıştır. İyi örneklerden de yararlandık. Çiğli Atatürk’e aşık insanların şehri. Biz de önce Mustafa Kemal Atatürk, sonra Türk halkından aldığımız güçle çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu yıl Çiğli’de değişim ve dönüşüm yılı, yatırım yılı olacak’ diye konuştu.
*- Menemen Belediyesi 50 yıllık ulaşım sorununu çözdü
Menemen’in 50 yıldır çözülemeyen kent içi ulaşım sorununu Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy odalarla bir araya gelerek çözüme kavuşturdu.
Menemen Belediyesi uzun yıllardır devam eden kent içi ulaşım sorununu Otobüsçüler Kooperatifi, Şoförler Odası ve Minibüsçüler Odası ile bir araya gelerek 42 araçla birlikte çözüme kavuşturdu.
Menemen halkının yıllardır yaşadığı sıkıntıların çözümü adına gerçekleşen projenin tanıtım toplantısına Otobüsçüler Odası Başkanı Mehmet Demirel, Şoförler Odası Başkanı Hilmi Kurtoğlu, Minibüsçüler Odası Başkanı Lütfi Çember katıldı.
Yeni hizmete soktukları 42 araçla Menemen’in iç ulaşım sorununun Pazartesi gününden itibaren minimuma ineceğini açıklayan Aksoy, ‘Alınan bu kararlarla Menemen artık kentli olmuştur. İç ulaşım sıkıntısı ortadan kalkmıştır. Menemen Belediyesi, odalar ve STK’lar bir araya gelerek, koordinasyon halinde çalıştık ve Büyükşehir Belediyesi’nden olumlu cevabımızı aldık. Bu, İzmir’de Menemenle alakalı algının kalkması noktasında önemli bir adımdır. Menemen’deki esnaf odaları kendi aralarında anlaşamıyor algısı bu iş birliğiyle yıkılmış oldu. Artık nüfusu 200 bine yaklaşan Menemen kendi iç ulaşımını sağlar hale gelmiştir’ açıklamasını yaptı.
*- Bornova’da ilk Taziye Evi Kavaklıdere ‘de
Bornova Belediyesi vatandaşların öncelikli talepleri arasında yer alan taziye evlerinden ilkini Kavaklıdere'de törenle hizmete açtı. Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, planladıkları tüm taziye evlerini yaparak 2020 yılı içerisinde halkın kullanımına sunmayı hedeflediklerini söyledi.
Başkan Mustafa İduğ, ‘Göreve gelmeden önce ve sonrasında gerçekleştirdiğimiz mahalle ziyaretlerinde bizden en çok talep edilen yatırımlardan biri taziye evleriydi. Önceki dönem yapımına başlanan taziye evinin projesini revize ederek daha işlevsel bir hale getirmeye çalıştık. Sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılacağı şekilde planladığımız bu mekanı BELGEM’in Kavaklıdere şubesi olarak da kullanacağız. Diğer mahallelerimiz için planladığımız taziye evlerini de 2020 yılı içerisinde hizmete açmayı planlıyoruz’ diye konuştu.
*- Futbol sahası sözü
Başkan İduğ, mahalle sakinlerinin talep ettiği futbol sahasıyla ilgili müjde de vererek, ‘Sahanın yapımına en kısa sürede başlayıp 23 Nisan’da açılışını yapmak istiyoruz. Çocuklarımıza armağan edeceğimiz bu sahadaki ilk maçta muhtarlarımızla birlikte ben de oynayacağım’ dedi.
*- Cumhuriyet kadınları derneği İzmir Şube'nin açıklaması
27 Yıl önce kim vurdu?
Sadece Uğur Mumcu mu?
Muammer Aksoy, Turan Dursun, Bahriye Üçok, , Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Org. Eşref Bitlis… Öldürülen hep aynı kişidir, Mustafa Kemal’in askeridir, Kemalist Devrimin savunucularıdır…
.Mustafa Kemal’in askerlerine kurşun sıkılmıştır, Mustafa Kemal’in aydınını susturmak için, Mustafa Kemal’in aydınlarını dize getirmek için…
Danıştay katliamı, Hrant Dink cinayeti, Zirve Yayınevi olayı Mustafa Kemal’in aydınlarını, askerlerini Ergenekon tertibi ile içeri almak içindi. Ergenekon tertibini düzenleyen merkez, Uğur Mumcu’nun katilidir.
Faili bellidir.
Uğur Mumcu 1991 yılında: ‘Kuzey Irak Kürt Devleti planı, ABD- CIA planıdır. İsrail ve BOP’un bir parçasıdır. ABD’nin Kürdistan Planı Kürt’ü Türk’e, Arap’ı Türk’e kırdırma düşmanlaştırma planıdır.’ demiştir. Kürdistan Planının bütün yolları Roma’ya değil Vashington’a, Berlin’e Paris’e çıkar.
Uğur Mumcu bu planları cesur araştırmaları, etkili kalemiyle deşifre etti, yazdı ve savasştı. Uğur Mumcu Türk Amerikan savaşının ilk şehididir.
Kürdistan projesini ortaçağ kalıntısı Seyit Rızala’ra, Şey Sait’lere kadar araştırıp Kürt Dosyasını hazırlayan Uğur Mumcu bugün yaşasaydı bu projenin gerçekleşmesine engel olan Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarında elbette Mehmetçik’in yanında olurdu. Ayakları hep Türkiye topraklarına bastı.
Uğur Mumcu ABD’nin Kürt açılımının karşısındaydı. Şeyh Sait ve Seyit Rıza Heykellerini Diyarbakır meydanlarına dikenlerin seslerini çıkarmayanlar Uğur Mumcu’yu anarken inandırıcı olabilirler mi?
Uğur Mumcu PKK’nın bir terör örgütü olduğunu, bir halk hareketi olmadığını, gücünü ABD ve batının istihbarat örgütlerinden aldığını, onlardan para ve silah yardımı alarak onların talimatları doğrultusunda hareket ettiğini yazdı.
Bugün yaşasaydı mutlaka bu bağlantıları yazmaya devam ederdi.
Uğur Mumcu yazılarıyla ABD’yi hedef gösterdiği için öldürüldü. Öldürülmeden evel PKK’nın uyuşturucu dosyasını araştırıyordu.
Yani faili bellidir.’
*- İzmir hayvancılığı için işbirliği
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği arasında küpeleme protokolü imzalandı.
Protokol çerçevesinde İzmir’de yeni doğan sığır cinsi hayvanların küpelenerek kayıt altına alınması işlemi Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından yapılacak.
İmza töreni öncesi İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Kocaağa ve Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıda protokol maddeleri görüşülerek İzmir İl genelinde hayvancılık işletmelerinde doğan sığır cinsi hayvanların küpelenmesi ve kayıt altına alınması işlemlerinin İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından yapılmasına karar verildi.
*- Mimarlar Odası Seçimine doğru
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi 45. Dönem Yönetim Kurulu’na aday olan ‘Birlikte’ Grubu, Aydın, Uşak, Manisa ve İzmirli mimarlara açık çağrıda bulunup yeni bir yönetim anlayışıyla yola çıktıklarını belirterek, çağdaş bir mimarlık vizyonu ve ‘üyesi güçlü, kendisi güçlü, sözü güçlü’ bir Mimarlar Odası için değişime destek istedi.
*- YAŞAR EYİCE
YORUMLAR