Artık ‘Müjde’ sözcüğünden de sıkılmaya başladım...
Hatta ‘Yeter artık!’ demek geçiyor içimden...
Ya da pencereyi açıp avaz avaz bağırtacaklar bu ayazda!
İzmir Milletvekili, son Başbakan Binali Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler günü yine bir ‘müjdeli’ haber vermiş, ‘500 engelli öğretmen atanacak!’ diye...
Bu arada manşeti de, yine’müjde’ üzerine kurmuşlar:
‘Emekliye ücretsiz hastane!’ diye...
Bu ‘güzel’ ya da halkın ifadesi ile ‘cakalı’ haberler artık bizi mutlu etmiyor, hatta üzüyor...
‘Kandırılıyoruz’, ‘aldatılıyoruz!’ hissi veriyor...
Yine düşüncemi politikacı sözü ile söylemek istiyorum:
‘Çok laf değil, iş istiyoruz!’
Görmek, dokunmak, hissetmek istiyoruz...
İcraat istiyoruz...
Her gün bir şeyi kutluyoruz...
Bir gün öğretmenleri, ertesi gün kadınları, işçileri, memurları....
Yani boş yok!
Sadece ‘boşu’ nedense milli bayramlarda görür hale geldik...
Boş laflar, boş methiyeler, boş vaatler!
*- Cevabını bekliyor!
Mehmet Ali Özeriç düşüncesini şöyle dile getirmiş;
4 milyon mülteciye kol kanat geren hükümet, kendi evladı öğretmenlere ve üniversite mezunlarına Başbakan ağzından şunları söyledi:
‘Üzerinde yeterince düşünülmemiş...
Devlet olarak (Hükümet olarak demesi lazım!), ne öğretmenlere ne de üniversite mezunlarının hepsine iş bulmamız mümkün değil!’
Özeriç soruyor:
Hani atanmamış öğretmen kalmayacaktı?
Hani herkesin işi olacaktı?
15 senedir ne yapıyor sununuz?
Var mı cevabınız?
Ama eminim pek yakında malum teraneler vizyona girer:
‘2019'dan sonra çalışmak isteyip , iş bulamayan tek vatandaşımız kalmayacak!’
Şimdilerde ‘müjde’ diyenlere vatandaşın yanıtı da yine tek cümlelik sözcük ile şöyle oluyor:
‘...PÖÖH!’
*- Gerçekten uyuyor muyuz?
Son zamanlarda birçok kişinin sözcüsü daha doğrusu sesi olanlardan Hülya Bilir Türksoy da yine bir önemli konuya dikkat çekmiş...
‘Özellikle yandaşlara ya da gelişmelere kör ve sağır olanlara, ‘Hala ‘uyuyun’ siz!, dedikten sonra baklayı ağzından çıkarmış:
‘Maaşları verilmesin, görsünler!...’
Bütçeye ‘Yük!’ olarak görülen emekli maaşları ile ilgili değerlendirmede bulunan Türkiye’nin ünlü uzmanları, Zafer Arapkirli ile Ali Tezel, ‘Şu an için söz konusu değil, ama devlet, ekonomi ile ilgili yeterince tedbir almazsa, uluslararası ilişkilerimizi düzeltmezse bir buçuk, iki yıl sonra emekli maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelecek’ ifadelerini kullandılar.
*- Şakadır canım!
Şaka ile karışık mı, yoksa trajı komik mi, ya da kara mizah örneği mi kararını siz verin...
Söyledikleri şu:
Bizim 2017 bütçemiz 645 milyar TL idi.
Bunun üçte biri, yaklaşık 200 milyar TL, emekli aylıklarına ödeniyor.
Ben hükümet olsam 200 milyarlık bir yükle devam etmek istemem, başka yerlere vermek isterim.
Ama ortada bir gerçek var ki 11 milyon küsur emekliye sahibiz.
O zaman bu 11 milyon küsur emekliyi (Nazi Almanya'sı lideri Adolf) Hitler'in yaptığı gibi yok etmemiz lazım!
Bu tuhaf görüşe karşılık, baksanıza yine ‘müjdeli’ bir haber aldık yandaşlardan, yazımın başında söylediğim gibi;
‘Emekliye, yaşlıya ücretsiz hastane!’
Yani sağlığımızı koruyacağız...
Bu arada ben de bir iki cümle ilave etmek istiyorum:
Siz hiç hastanelere düştünüz mü?
Ya da ‘acil’in önünden geçtiniz mi?
Göreceğinizi anlatayım:
‘Ağrıdan, sızıdan, yaştan iki büklüm olan, bırakın yürüyecek durumda, ayakta olamayacak nice insanımızın toplu taşım araçlarını, inliyerek beklemek zorunda kaldıklarını...’
Beğenmediğimiz, kızdığımız AVM’ler bile müşterileri için ‘ücretsiz servis’ koyarken, neden biz hastalarımız, yaşlılarımız için böylesine ‘evden eve hizmet’ servisini koyamıyoruz?
*- Boş bırakmaz!
Demiştim...
Aydın Bilgin Ağabeyimiz ‘emekliliğini’ İlan etmesine rağmen, bizi kırmaz diye!
‘Yalnız bırakmadık!’ başlıklı yazımdaki soruma şu yanıtı verdi, Aydın Bilgin büyüğümüz...
‘As many bread all that many meatball.’ Hem anlam hem de gramer olarak yanlış.
Doğrusu, ‘How much bread that much meatballs’ ancak İngilizcede bunun Türkçedeki gibi bir anlamı yok. Hatta anlamsız bile sayılabilir..’
Yanlış hesap Bağdat’tan dönermiş...
Bizim yanlışlarımız da hep Aydın Bilgin’den ya da birçok okuyucumuzdan düzeltilmiş olarak dönüyor...
***-
GÜNCEL
*- Sarıdan yeşil ışığa geçiyor
Rusya’nın ardından Türkiye’nin en büyük turizm pazarlarından biri olan İngiltere’de de düşüş dururken, 2018’e yönelik ilk işaretler de olumlu. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), İngiltere’de yaz dönemine yönelik Türkiye rezervasyonlarının yüzde 79 arttığını açıkladı.
Bu hızlı artış genel olarak düşük fiyat kaynaklı olsa da turizmde geleceğe dönük umutların artmasını sağladı.
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, işletmelerin daha fazla fiyat kırmamaları gerektiğini belirtirken, bir de uyarıda bulundu:
‘Bazı İngiliz turistlerin sahte hastalık ve kaza davalarına karşı dikkatli olun.’
*- YAŞAR EYİCE
YORUMLAR