Israrla ve inatla söylüyorum...
Ama nedense bir türlü anlatamıyorum!
Ya da anlamak istemiyorlar.
İzmir olarak mutlaka ve mutlaka başta İstanbul olmak üzere, belli başlı Avrupa kentlerinde ‘İzmir tanıtım büroları’ açmalıyız.
Ve buralarda mutlaka ve mutlaka İzmirli gençler görevlendirilmeli.
Hatta EXPO adaylığımız sırasında, nasıl İzmir’e ek olarak Ege Bölgesi kentlerini de ilave ettiysek aynı sistemi uygulayabiliriz.
Nasıl, ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur!’ düşüncesinde olanlar varsa, biz de ‘İzmir ve İzmirli, bugüne kadar olduğu kadar, bundan böyle de atacağı adımları kendi felsefe ve düşüncesine göre yaşama geçirmelidir’ diyoruz.
Bu adımı, yani bölgeciliği ilk başlatan Antalya olmuş ve bu sayede, uzmanların da belirttiği gibi adeta uçmuştu...
Emin olun, çapımda, değişik grup ve insanlarla yaptığım tüm görüşmelerde, hemen herkes ‘İzmir!’ diyor.
Ve de yine resmi makamlarda, özellikle AKP’li belediyelerde İzmir lafı geçince söyledikleri şu:
Çeşmelerinden akan su içilmez,
Otobüsleri çok eski, vapurları da öyle...
Pislikten binemezsiniz, kokuları sizi hasta eder!
Büyük bir köy, bir metroyu bile yapamadılar...
Bu söylediklerimin çok fazlasını duyarsınız...
Algı operasyonunu çok iyi biliyorlar...
Ben sadece bir söz edeceğim:
Geçenlerde, İstanbul’daki tramvay, otobüs, metro ve metrobüs için başlatılan kampanyada kadınların kendilerini korumaları için sloganlar ürettiler.
İzmir için ise sıradan insanların söylediği şu:
‘Görmek istediğim şehir!’
Yaşamlarını bizimle birlikte sürdürmek isteyenlerin sayısı da az değil...
Ancak bu düşünce olumlu mu, değil mi?
Tartışılır...
Çok yıllar önce Bodrum’da Emine Çam isimli bir Turizm Bürosu Müdürü vardı.
Emine Çam bıkmadan, ‘Bu gelenler, bu güzel kenti mahvedecekler!’ diyor ve sözlerinin arkasında durarak sürekli, bıkmadan her platformda anlatıyordu.
Çeşme’nin halini de biliyoruz...
Yani yerli halkın varlıklılar karşısında geçim sıkıntısı çektiğini...
Fiyatların başını alıp yukarılara doğru gittiğini...
*- Biz bile tanımıyoruz!
Geçenlerde, Bircan Tağıl yönetimindeki, İzmir mahreç ve kaynaklı Bisetaturizm’in bir organizasyonu aklıma geldi...
Bircan Tağıl, ‘Yaşadığımız şehri ne kadar tanıyoruz?’ sorusunu kendine sormuş ve güzelliklerin farkında olmadığımızı görünce tur düzenlemeye başlamış.
Yeşilova Höyüğünden tutun da Bayraklı Hüyüğüne, Agora’dan tutun da Kemeraltı’nın bilmediğimiz noktalarına kadar...
Zaten son zamanlarda Konak Belediyesi de, İzmir Büyükşehir Belediyesi de benzer çalışmalar yapıyor.
Eğer Bisetaturizm, İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Konak, Karşıyaka, Buca, Foça, Urla Belediyeleri ile işbirliği yaparsa başta İstanbul olmak üzere çok insanımızı, İzmir’e getirebilir.
Aynı şekilde; Avrupa’nın ünlü şehirlerini düşünüyorum...
İddiam şu:
Devlet değil, İzmirli kendi bürosu ile reklamını yaparsa turizm canlanır ve hareketlenir...
*- İğrenmek ne kelime?
Aslında bu satırları yazmama neden İSKİ oldu...
İstanbul Sular İdaresi....
Bu kaçınca?
İki gün önce; güzel bir tatil günü Beşiktaş’a verilen suyu görenler, bizim gibi ‘Aman Yarabbi!’ demekten kendilerini alamadılar...
Koyu kahverengi bir su aktı çeşmelerden...
Nerede?
Arnavutköy’de....
Ortaköy’de...
Bebek’te....
Buraları; Türkiye’nin kalburüstü mekanlarının bulunduğu alanlar...
Sayısız mekan var...
Hepsi yalnız Türkiye değil, dünyanın her köşesinden gelenlerle dolu yerler...
Ve bırakın içmeye, elinizi sokmaya çekindiğiniz, tortusunu görünce içinizi kaldıracak bu suyla acaba konutlarında bulunanlar nasıl başa çıktılar.
Bardaklar, tabaklar, hangi sula yıkandı?
Yemekler nasıl yapıldı?
İnanın bunun yüzde biri değil binde birini biz İzmir’de yaşasaydık, neler söyleneceğini yazılacağını düşünemiyorum bile...
Ankara’dan yolcu edilen İ. Melih Gökçek’in ve yandaşların İzmir’in suyu için neler yaptıklarını, yazdıklarını, söylediklerini unutmadık...
Herhalde ben de buralarda bir iki gün daha kalırsam, dışarıda yemek de yemem, bir şey de içmem....
İşin garibi nedense herkes kör ve sağır....
Ne görüyor ne de duyuyorlar bunları...
Ama İSKİ bir yıldır her ay kimseye haber vermeden faturaları kabartıyormuş...
Birkaç namuslu memur olayı ortaya çıkardı....
***-
GÜNCEL
*- Karşıyaka’da ‘Aşk Halleri’
Ünlü sanatçı Zuhal Olcay, prömiyeri Karşıyaka’da yapılacak ‘Aşk Halleri’ oyunuyla 8 yıl aradan sonra tiyatroya dönüyor.
Olcay’ın Burak Sergen’le birlikte rol aldığı oyun, 30 Kasım ve 1 Aralık’ta Karşıyaka Belediyesi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde sahnelenecek.
Sanatçının 8 yıl ara verdiği tiyatro sahnesine dönüş yapacağı ‘Aşk Halleri’ oyunu, ilk kez 30 Kasım Perşembe günü saat 20.30’da Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde sergilenecek. İki kişilik oyunda Zuhal Olcay’a ünlü oyuncu Burak Sergen eşlik edecek.
*- İki akşam üst üste
Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği Aşk Halleri, 1 Aralık Cuma akşamı aynı sahnede ve saatte, İzmirli tiyatroseverlerle bir kez daha buluşacak.
Oyunun biletleri, Karşıyaka Belediyesi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nin gişesinden ve Biletix’ten edinilebilecek.
*- Aşk halleri üzerine...
Hollandalı yazar Maria Goos’un sevilen oyunu ‘Doek!’ten uyarlanan Aşk Halleri; bir kadın-erkek, iki meslektaş, iki eski arkadaş ve iki eski sevgili üzerinden ilişkileri, geride bırakılanları, özlemi, vazgeçişi ve geri dönüşü sorguluyor. İlk kez Türkçe sahnelenecek olan oyun, Zuhal Olcay ve Burak Sergen’i de ilk defa tiyatro sahnesinde buluşturuyor.
*- Kadına yönelik şiddete karşı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği’nin '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' kapsamında başlattığı ’Dünyayı Turuncuya Boyayalım’ etkinlikleri çerçevesinde İzmir Barosu’nun kadın yöneticileri ve kadın çalışanları turuncu tişörtler giyerek ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Birleşin’ mesajı verdiler.
*- Altın Karınca ödülleri sahiplerini buluyor
Marmara Belediyeler Birliği tarafından bu sene 7.’si düzenlenecek olan Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri 30 Kasım 2017 Perşembe günü Conrad İstanbul Bosphorus Hotel’de gerçekleştirilecek.
Sunuculuğunu haber spikeri Sevinç Satıroğlu’nun üstleneceği ödül töreninde, belediye başkanlarına ve ekiplerine ödüller, Marmara Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal tarafından takdim edilecek.
*- Turizm Fakültesi’nde öğrencilerin haftası
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi, ilk kez düzenledikleri Öğrenci Haftası etkinliğiyle öğrencilerinin eğitim, staj, yurt dışı imkânlarını kapsamlı olarak ele aldı.
*- YAŞAR EYİCE
YORUMLAR