Kadınların özgül ağırlığı yükselmeli mi?
Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan ‘Kadınların Güçlendirilmesi Prensipleri (WEPs)’e ilişkin tanıtım toplantısı İzmir’de yapıldı.
Konuşmacılar; toplumun gelişimi ve medeniyet seviyesinin yükseltilmesinin yolunun kadının karşı cins ile sosyal ve ekonomik farkının giderilmesinden geçtiğini vurgulayarak ‘Kadınların eğitim, sosyal, kültürel ve ekonomik hayattaki özgül ağırlığı yükseltilmeli’ konusunda birleştiler.
Kadınların hak ettikleri yerlere gelmesinin çeşitli toplumsal baskılarla engellendiğini biliyoruz.
Türkiye’de kadın cinayetlerini, kadının toplumdaki konumunu ve iş yaşamındaki istihdam oranlarını da biliyoruz.
‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, ülkemizde 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılının ilk 9 ayında ise 298 kadın cinayete kurban gitti.
*- Eğitimimiz yetersiz!
Ekonomik şiddet konusunda verilere göre ülke nüfusumuzun yüzde 49,8’ini oluşturan kadınlarımızın işgücüne katılım oranı yalnızca yüzde 31,5 seviyesinde.
Pek çok konuda olduğu gibi, kadınların yaşadığı sıkıntıların da büyük bölümü eğitim sistemimizden ve eğitimin yetersizliğinden kaynaklanıyor.
Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 16.1, lisealtı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 26.6, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 32.7, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 40,8 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 71,6 olarak göze çarpıyor.
Eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım oranı da artıyor.
*- Uzaktan çalışma önemli
Özellikle doğum izinlerinin yetersizliği, yeni anne olmuş kadınlarımızı çoğu zaman iş ve aile arasında bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Uzaktan çalışmaya uygun işlerde, annelere doğum öncesi makul bir zamanda başlayarak emzirme süresinin sonuna kadar bu imkânın sağlanması, kadınlarımızın istihdama katılım oranını net bir şekilde artıracak.
İş kanunu uyarınca 150 ve üzeri kadın çalışanı bulunan işletmelerin, 0-6 yaş arası çocukların bakımı için kreş açması bir zorunluluk.
150 olarak belirlenen kotanın düşürülmesi olmak üzere yeni düzenlemelere ve modellere ihtiyaç duyuluyor.
Hem medeni kanun, hem ceza kanununu hem de iş kanunları başta olmak üzere tüm ilgili alanlarda kadınları koruyucu yasalar çıkarılması ve bu yasaların bir an önce uygulamaya koyulması da kadınların işgücüne katılması anlamında büyük önem gösteriyor.
*- İşgücüne katılım beklentinin altında
Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinden toplumsal açıdan kadınların işgücüne katılımı düşük.
Türkiye’de kadınlarımızın yüzde 30’u iş gücüne katılıyor.
Yüzde 70’inden mahrumuz.
Bu gücü kullanmamanın maliyeti sadece ekonomik olarak değil birçok açıdan toplumumuzu olumsuz etkiliyor.
Ekonomik gücü olmayan kadınlarımızın hayata bakış açısı değişiyor. Oysa dengeli bir hayat yaşamak için her bireyin ekonomik hayata katılması gerekir.
Toplum olarak da gelişemiyoruz ve aynı zaman da ilişkiler zedeleniyor. Dünyada da kadınların işgücüne katılamaması önemli bir sorun.
Sadece işgücüne katılmakla değil hangi ortamda çalıştığı ve yükselme olanaklarına baktığımızda düşük olduğunu görüyoruz.
Yönetim anlamında Avrupa’da kadınların oranı yüzde 12. Eğitimi olan, çalışabilen çocuk sebebiyle kariyerine devam edemeyen kadınlara Türkiye’de çok büyük ayrımcılık yapılıyor.
Ayrıca kadın ve erkeklerin maaş seviyeleri de ön plana çıkıyor,
*- Ekonomik açıdan güçlenmek için
Bu anlamda kadınların eğitilmesi, iş yaşamına katılımının sağlanması, toplumsal olarak gelişmemiz açısından ve ekonomik olarak da güçlenmemiz için kritik öneme sahip.
Kadın ve erkeklerin meslekleri arasında farkın ortadan kaldırılması gerekiyor.
Türkiye’de en büyük engelin kadınların işgücüne katılımı.
Türkiye’de kadın erkek iş ayrımı çok fazla değil.
En büyük engel iş gücüne katılımda.
Kadınların işgücüne katılımda sosyal, kültürel ve hatta fiziki engeller var. Çocukların bakımı önemli olduğu kadar işe gidiş gelişinde çok önemli. Sadece işe gidiş geliş düzenlendiğinde kadınların iş gücüne katılım oranı artırıyor.
Her ne kadar cinsiyet ayrımcılığında ülkemizin durumu iç açıcı olmasa da durumumuzun farkında olmamız ve bunun düzeltilmesi gerektiği yönündeki bilinç açısından bu rakam umut verici.
*- ‘Bin Yaprak’ın çalışması
Bu arada; Kadınların birbirlerine ilham, fırsat ve güç vererek iş hayatına katılımlarını artırma amacıyla kurulan dijital kız kardeşlik ağı ‘BinYaprak’ ve sosyal konularda önemli araştırmalar yöneten XSights, kadınların istihdama katılımlarını ve bu konudaki tutumları ortaya koymak amacıyla, Türkiye genelinde ‘Eşitlik Araştırması’ gerçekleştirdi.
‘BinYaprak’ Kurucusu Melek Pulatkonak ve XSights Kurucusu Çiğdem Penn’in ev sahipliğinde, araştırmanın sonuçlarını paylaşmak üzere, Starters Hub’da düzenlenen toplantıyı da izledim.
İzlenimlerimi kısa süre sonra sizlerle paylaşacağım.
Şimdi son ekonomik haberlere bakalım...
*- Kırmızı et tartışmaları
Son dönemde hem siyaset hem de ekonomi gündemini meşgul eden kırmızı et tartışması, medyada oldukça yer buldu.
TÜİK, kırmızı et üretiminin üçüncü çeyrek verilerini açıkladı.
Rakamlar, üretimdeki azalma ile birlikte ‘ucuz et’ yemenin kolay olmayacağına işaret etti.
Açıklanan kırmızı et üretim istatistiklerine göre, toplam kırmızı et üretimi kurban bayramının gerçekleştiği üçüncü çeyrek döneminde bir önceki döneme oranla yüzde15,6 artarken, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,6 oranında azaldı.
Toplam kırmızı et üretimi ise 301 bin 331 ton olarak tahmin edildi.
Ucuz kırmızı et tartışmaları devam ederken, başlatılan kampanya sonucunda ucuz et satışının iki zincir markete verilmesi tartışmaya yeni boyut kazandırdı.
Haksız rekabet tartışmalarının da eklenmesiyle yankıları devam eden konu, medyada en çok konuşulan başlıklardan oldu.
*- Dikkat etmeli!
Yarattığı katma değer ve istihdama sağladığı katkı ile dikkat çeken tekne ve yat imalatı sektörü, 15 yılı aşkın süredir İzmir’de yer arıyor.
Aliağa-Çaltıdere’de bulunan ve 2000’li yılların sonunda tekne ve yat imalatı ile çekek yeri olarak düşünülen bin 200 dönümlük arazinin sektöre tahsis edilmesi tartışmaları yeniden alevlendirdi.
İzmir Gemi Mühendisleri Odası (GMO) Eski Başkanı ve Poseidon Mühendislik ve Gemi İnşaatı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Burak Acar, Çaltıdere’nin sığ ve bataklık yapısı nedeniyle tekne ve yat imalatına uygun olmadığını öne sürdü.
Bin 200 dönümlük alanın dolgusunun 60 Milyon Dolar, dip tarama ve derinleştirme işlemlerinin ise en az 10 Milyon Dolara mal olacağını belirten Acar, asgari 3 metre derinliğe sahip olması gereken imalat bölgesinin, derinlik ve zemin sorunu olmayan bir yerde seçilmesi gerektiğine dikkat çekti.
*- Gıda ithalat faturası artıyor
BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıklanan Gıda Görünümü raporuna göre gıda emtia fiyatları genel olarak istikrarlı seyrederken gıdayı ithal etmenin maliyetinin 2017 yılında 1,413 trilyon Amerikan dolarına yükselmesi bekleniyor.
Bu da önceki yıla yüzde 6’lık bir artış ve en yüksek ikinci rekor olarak anlamına geliyor.
Yüksek ithalat faturası; gıda maddelerinin çoğunda artan uluslararası talebin yanı sıra nakliye ücretlerinin yukarıya tırmanmasından kaynaklanıyor.
*- İnsan gücüne ihtiyaç duyuyor
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre Türkiye’nin 2016 yılında deri ve deri mamulleri ihracatı 1,4 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti; 142,1 milyar dolarlık Türkiye geneli toplam ihracat içinde sektörün payı ise yüzde 1 oldu.
Toplam ihracatın yüzde 51’ini oluşturan ayakkabı ihracatını giyim, saraciye, deri ve post ürün ihracatı izledi.
Türkiye’de deri sektörü, yaklaşık 550 fabrikada, 11 bin 600 kişiye istihdam sağlıyor.
*- Havaray projesi iptal edildi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, Sefaköy-Başakşehir Havaray Sistemi'nin iptal edildiğini, yerine metro ve hafif raylı sistemin hayata geçirileceğini açıkladı.
Açıklama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'dan geldi.
Havaray Projesi günlerce, haftalarca methiye olarak halka sunulmuştu.
Aynen İzmir Körfez Tüp Geçidi gibi.
*- Cevizin kullanımı ve sağlık avantajları
California Walnut Commission sponsorluğunda Gold Island Hotel’de şeflere özel ‘Cevizin Profesyonel Mutfaklarda Kullanımı’ konulu seminer gerçekleştirildi.
Akdeniz’e özel cevizli tariflere yer verilen seminerde AKPAB Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budak, yiyecek, içecek ve turizm sektörüne dair 2018 değerlendirmelerinden bahsetti.
Ardından Gökmen Sözen, dünyada ve Türkiye’de son dönemlerde daha da popüler olan gastronomi trendlerini değerlendirdi.
Söz konusu ceviz olduğunda mutlaka konuşulması gereken sağlık bilgilerini katılımcılara Uzman Diyetisyen Olcay Barış aktardı.
*-Çok benzer günlerdeyiz
İyi Parti kurucuları arasında yer alan eski Merkez Bankası Başkanı ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski başdanışmanı Durmuş Yılmaz,
‘2001 yılında yaşadığımız sürece çok benzer günlerdeyiz’ dedi.
Şu anda Türkiye ekonomisinin en önemli sorununu ‘Şeffaf olmamak’ alarak adlandıran Yılmaz, ‘En önemli, bir numaralı sorun budur. Karar alma mekanizmasının felce uğraması ve her şeye tek
bir sesin karar vermesi. Bu nedenle koordinasyon yok ve daha önemlisi yapılan yanlışlarla ilgili kimse ‘Bunu biz nasıl düzeltiriz?' diye soramıyor. Fren kalmadı. Türk ekonomisi dışarıdan kuşatılmış gibi bir hisse kapılıyorum ben. Bu bizi çıkmaza götürür, 2001 yılında yaşadığımız sürece çok benzer günlerdeyiz.’ diye konuştu.
*- 1019 şirketle 50 bin kişiye patronluk yapıyor
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, TMSF'nin kayyum atandığı 1,019 şirket olduğunu ve mahkemeler sonuçlanana kadar ticari faaliyetlerine devam etmesine çalıştıklarını söyleyerek, sürdürebilirliğinde soru işareti oluşursa satış veya tasfiye yetkilerini kullanabileceklerini belirtti.
Yaklaşık 50 bin kişinin çalıştığı 1,019 şirketin aktif büyüklüğü 46.8 milyar, özkaynakları 19.7 milyar, ciroları da 17.6 milyar TL.
*- 9 milyar dolarlık sözleşmeler
Çin ile ABD arasında bugün bir dizi alanı kapsayan 9 milyar ABD Doları değerinde sözleşmelerin imzalandığı bildirildi.
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, yaptığı açıklamada, ‘Bugün imzalanan anlaşmalar yaklaşık 9 milyar dolar değerinde ve yarın çok çok daha fazlası gelecek’ ifadesini kullandı.
*- Daha Kazançlı İşletme için
Sürünüzü daha etkin ve verimli şekilde yönetmek, bugün belki her zamankinden daha önemli.
Doğru bilgi edinerek, sınırsız rapor seçenekleri ile sadece olan biteni değil gelecekte olası olayları izleyebilir, yorumlayıp, gereken eylemlere geçebilirsiniz.
Başarılı işletmelerin sırrı, doğru bir sürü ve çiftlik yönetimidir!
Sürü yönetimi ve Afimilk Sürü Yönetim Sistemi Eğitimi TETA Eğitim Çiftliği’nde yapılacak.
*- Acilen çözüm bulunmalı
ASKON İzmir Şube Başkanı Şerafettin Gücü, ‘Bize göre işsizlik rakamının tırmanmasına sebep olan kayıt dışı çalışan oranına biran önce çözüm bulunulması gerekiyor.’ dedi.
Bildiğiniz gibi geçenlerde rakamları açıklamıştık, Doğu ve Güneydoğu’da çalışanların neredeyse yüzde 80’i ‘kayıt dışı’ olarak çalışıyor, çalıştırılıyor.
***-
GÜNCEL
*- Akıllı köyde, fuar konuşulacak
13. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın ‘Tarım 4.0 Yürütme Kurulu Toplantısı’ 24 Kasım 2017 Cuma günü, TABİT’in ev sahipliğinde, Aydın’ın Koçarlı ilçesinde bulunan Vodafone Akıllı Köy’de, gerçekleşecek.
*- Bakırçay’ın ekonomisi tartışılacak
İzmir’in parlayan yıldızı Bergama- Aliağa ve Menemen ekonomisi Bakırçay Bölge Gazetesi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek olan Bakırçay Ekonomi zirvesinde masaya yatırılacak,
İzmir ve Bakırçay iş dünyasında yoğun ilgi göstereceği zirve bu yıl Bergama Kültür Merkezinde 7 Aralık Perşembe günü saat 13 ile 17 arasında gerçekleştirilecek.
Ev sahipliğini Bergama Ticaret Odasının yapacağı zirvede bu yıl Bergama Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper ile Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka’nın moderatör olacağı iki oturumdan oluşacak.
*- YAŞAR EYİCE
YORUMLAR