Yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durun

Medical Park Tarsus Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdullah Karakoç, bel fıtığından nasıl korunabileceğimiz hakkında ise şu tavsiyelerde bulundu:

Yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durun
23 Kasım 2021 - 17:02

Bel fıtığı zamanında tedavi edilmezse kalıcı olabilir

Her bel fıtığında ameliyata gerek olmadığını işaret eden Medical Park Tarsus Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdullah Karakoç, “Ancak nadiren bazı hastalarda ciddi kas gücü kaybı, genital bölge ve makat bölgesinde uyuşma, idrar kaçırma ya da yapamama, gaita kaçırma gibi semptomlar gözlenirse acil ameliyat olmalarında büyük fayda vardır. Zamanında ameliyat olmazlarsa, bu semptomlar maalesef kalıcı olabilir” uyarısında bulundu.

Bel fıtığının; bel bölgesinde bulunan kemik yapıdaki omurların arasında bulunan bağ dokunun yırtılması sonucunda omurilik kanalına taşarak, sinirleri sıkıştırması olarak tanımlandığını ifade eden Medical Park Tarsus Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdullah Karakoç, bu durumun genellikle şiddetli bel ağrısı ve bacaklara yayılabilen bir ağrının ortaya çıkmasına neden olduğunu söyledi. 

Bel fıtığına en sık yol açan nedenler arasında yaşlanma sonucunda disk dokusunun esnekliğini kaybetmesi, aşırı kilo, ağır yük kaldırmaktan kaynaklanan ani bir gerilim, travma (yüksekten düşme, trafik kazası vb.), hareketsizlik (bel ve karın kaslarındaki zayıflamasına bağlı), genetik hastalıklar (bazı ailevi bağ doku hastalıkları) ve sigara kullanımının geldiğini işaret eden Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, önemli uyarılarda bulundu. 


BACAK YA DA AYAKLARDA GEÇMEYEN AĞRI VE UYUŞMAYA DİKKAT

Bel bölgesinde 5 adet disk olması nedeniyle fıtıklaşmanın seviyesine ve hangi sinir köküne baskı yaptığına bağlı olarak hastalarda farklı şikâyetler görülebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, “Hareket ettikçe artan ve istirahat edince geçmeyen ya da ağrı kesici ilaç alınmasına rağmen geçmeyen bel ağrısı, belde adale spazmı (krampı), bacak ön yüzünde, arka yüzünde ya da ayaklarda ağrı, uyuşma, güç kaybı, hareket ederken zorlanma, iktidarsızlık, çabuk yorulma, idrar tutamama, bazen idrar yapmakta zorlanma, genital bölgede ya da makat bölgesinde uyuşma, karıncalanma, hissizlik gibi şikâyetler görülürse mutlaka hekime başvurulmalıdır” ifadesini kullandı. 
 

TANIDA 5 FARKLI GÖRÜNTÜLEME TEKNİĞİ KULLANILABİLİR

Hastanın muayenesi ve tetkikleri yapıldıktan sonra bel fıtığı tanısının kolaylıkla konulabildiğinin altını çizen Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, tanıda röntgen, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI), Miyelogram, Bilgisayarlı tomografi taraması (BT, CT veya CAT),  taraması ve Elektromiyografi (EMG) gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığını söyledi. 
 

HER FITIK İÇİN AMELİYAT GEREKMEZ

Her bel fıtığı hastasına ameliyat gerekmediğini belirten Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, “Bazı bel fıtığı hastalarına ise mutlaka ameliyat gerekir, yani hastalık yoktur hasta vardır” diye konuştu. Uzm. Dr. Karakoç, bel fıtığında tedavi yöntemlerinin temel olarak cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler olarak iki başlık altında toplanabileceğinin altını çizdi.
 
CERRAHİ TEDAVİDE ALTIN STANDART LOMBER DİSKEKTOMİ
Cerrahide altın standart tedavi yönteminin mikroskop kullanılarak yapılan lomber diskektomi (lomber mikrocerrahi) olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, “Mikrocerrahi yöntemi bütün hastalarda uygulanabilmektedir. Diğer bir cerrahi tedavi yöntemi ise endoskopik diskektomidir ancak her hasta için uygun bir yöntem değildir. Yani mikrocerrahi bütün bel fıtığı hastalarında uygulanabilecek bir yöntemken endokospik diskektomi her hasta için uygun olmayabilir” dedi. 

Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, cerrahi olmayan tedavi yöntemlerinin ise istirahat, ağrı kesici ilaç kullanımı ve fizik tedavi uygulamaları olduğunu kaydetti. 

NE ZAMAN AMELİYAT OLUNMALI? 
Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, ne zaman ameliyat olunmalı sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Nadir olarak bazı hastalarda ciddi kas gücü kaybı, genital bölge ve makat bölgesinde uyuşma, idrar kaçırma ya da yapamama, gaita kaçırma gibi semptomların olduğu durumlarda acil ameliyat olunmasında büyük fayda vardır. Ameliyat olunmazsa bu semptomlar maalesef kalıcı olabilir. Eğer hastanın cerrahi dışı tedavi yöntemlerine rağmen günlük hayat kalitesini etkileyen, iş gücü kaybı oluşturan şikâyetleri devam ediyor ve artıyorsa, bu süreçte yeni gelişen kas gücü kaybı ya da kas gücü kaybında artış, bacaklarda uyuşma şikâyetinde artış ya da acil ameliyat gerektiren şikâyetleri oluyorsa ameliyat önerilir.” 

MİKRO CERRAHİ TEKNİKLERİ RAHATLIK SAĞLIYOR
Tüm ameliyatlar gibi bel fıtığı ameliyatının da kendi içinde birtakım risklere sahip bir girişim olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Abdullah Karakoç; enfeksiyon, kanama ve sinir hasarı gibi komplikasyonların bel fıtığı ameliyatı sonrasında karşılaşılabilecek problemler arasında geldiğini belirtti. 

Günümüzde gelişen mikrocerrahi teknikleri sayesinde bel fıtığı ameliyatlarının daha sık yapıldığının altını çizen Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, “Bel fıtığı ameliyatları diğer ameliyatlardan daha fazla risk taşımaz. Mikrocerrahi teknikleriyle ameliyat sahası, mikroskop yardımıyla en ince ayrıntısına kadar görülebilir. Bu durum da bel fıtığı ameliyatlarında büyük rahatlık sağlar” dedi. 

YÜKSEK TOPUKLU AYAKKABIDAN UZAK DURUN
Uzm. Dr. Abdullah Karakoç, bel fıtığından nasıl korunabileceğimiz hakkında ise şu tavsiyelerde bulundu:
•          Ağırlık kaldırırken uygun teknikleri kullanın.
•          Sağlıklı düzeyde bir vücut ağırlığına sahip olun.
•          Yürüme, oturma, ayakta durma ve uyuma sırasında sağlıklı bir vücut postürü geliştirin.
•          Uzun süreli oturma sonrasında esneme egzersizleri yapın. 
•          Yüksek topuklu ayakkabı kullanmayın. 
•          Sırt ve bel bölgenizdeki kasları güçlendirmek için düzenli fiziksel aktivite yapın.
•          Tütün kullanımını sonlandırın. 
•          Dengeli beslenin.
 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde Gerideyiz?'
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde...